DENEMELER…
BİLİM KURGU SERİSİ…
Paltosunun yakalarını kaldırmış elleri ceplerinde sakin adımlarla meyilli yoldan aşağıya doğru yürüyordu…
İstanbul da doğmuş büyümüştü, kendisini "Mistik İstanbul'un Sevdalılarından" diye tanımlardı…
İstanbul'un değişik köşelerinde değişik mekanların tutkunu idi, manevi haz aldığı yerlerdi ve hepsinin yetiştiği dönemlerden birer hatırası vardı…
Garsonun "Hoş Geldiniz Amca" hitabı ile kendine geldi…
Piyer Loti Tepesinde ki Kahvehane'nin Haliç'e bakan masalardan birisini gözüne kestirdi…
Hava puslu olduğundan olacak bahçe kalabalık değildi…
Garsona masayı işaret ederek yürümeye başladı…
Masaya oturduğunda garson "Ne Alırsınız amaca?" diye sorarken "çay,güzel kardeşim fincanda çay…" dedi…
Uzun zamandır kafasında dönüp dolaşan bir fikir üzerinde yoğunlaşabilmek için manevi havası bu yere gelmek geçmişti içinden....
Garson, hasır bir tepsi içerisinde porselen bir fincan içerisinde çayını getirdiğinde öyle bir baktı adama göz göze geldiklerinde mahçubiyet ile "sigara içmiyormusunuz amca?" diye hitap etti...
Gülümsedi adam,"içmiyorum yeğen" diye cevap verdi...
Sandalyesini Haliç'e çevirdi,fincanından okkalı bir yudum aldı ve gözlerini haliçte dolaşan sandallara kilitledi...
GARİP MİSAFİR!!!
Adam, omuzunun üzerinden selam veren gence şöyle bir döndü ve şaşkınlık ile kim diye anlamaya çalışırken genç adam boş sandalyeyi tutarak "oturabilirmiyim?" diye sordu...
Ancak gülümseyebildi adam...
Genç adam sandalyeye oturduğunda adamın aklında "Cebrailin Peygamber as.mı ziyaret ettiğindeki hali anlatan hadisler dolaşıyordu..."
"Her Arayan Bulamaz ''Hakikati ,hakkı Lakin Bulanlar da Arayanlardır elbet….
Arayanlarda ol"
Yoksa aramayı bırakanlardan ya da aklına geleni denememişler den olacaksın.
Sende sonunda onlardan biri olduğunda ise kaybolanlardan olacaksınd...,
Bundan başka olacağın olabileceğin bir şey yoktur …
Kaybolduğunu bilmeyen en büyük kayıpta olandır …
Halbuki, aradığının ne olduğunu bilmeyen, bulduğunda da anlamayacak olsa da Zaman zaman hakikat yolunda bazen bir sola bazen bir sağa bir amaç uğrunda savrulacak olsan da, o cüzi aklının oyunlarına kanıp yılma…
Çünkü:
Yürümeyi deneyenlerden olmak dahi marifet olacaktır bu yolda…
Ne de büyük erdemdir "denemek" oysa…
"Cesaret" ise örtülü olan, gizli onda
Zahirden bakana; apaçık görünecek olan ise, sadece "gayret "olacaktır ki sen, sen ol ve bunu asla azımsama…
Kimi der ki :"Sen mi, bu ne cüret?"
Kimisi ise gülümseyerek diyecektir ki :"Ha gayret"
Sen hem ona hem diğerine kal hep aynı mesafede ve tüm yüreğinle her ikisine içtenlikle gülümse…
Ancak unutma!
Asıl olan ise " sevdan" olmalıdır sadece…
Sen, sen ol kapama asla gözlerini yüreğine…
Ve yanı sıra tıkama da kulaklarını yinede dışarıdaki o seslere…
Münzevinin yolculuğu da Rabb'ine dir elbette…
Ama bilmelisin ki;
''kalabalıklar içinde kalarak ve kalabalıklara rağmen verebiliyorsan emek, ancak o zaman samimi olacaktır bu gayret.''
Öğretiyorsa sana eğer sarıldığın gerçek, gün be gün de olsa yolunda kalarak, rüzgara karşı ayakta durabilmeyi
Ve artık bunu başarabiliyorsan daha az düşerek…
Söylenmek yerine hayatındaki tüm o "düş kırıklıklar ve engeller" dediklerine gel artık sen bir şükretmeyi dene….
Ve yine unutma!
Aramakla bulunamıyor olsa da, bulanlar sadece arayanlardır bu oyunda.
Ancak; sabır, gayret ve istikrarla…"
Bir solukta mı söylenmişti bunca söz?
Adam ne oluyor diye anlamaya çalışırken...
"Madem arıyorsun hakikati şimdi iyi dinle beni; Birisini bulmalısın önce zamanın işini yapanlardan ona anlatmalısın kafandaki fikri ve bu fikre uygun çalışmasını istemelisin...
Doğru adamı bulduğunu da selamı verdiğinde ve fikrini söylediğinde "sana verilen vazifeyi anladın mı?" diye sorduğunda alacağın cevaptan anlayacaksın....
GARSONUN SESİ İLE İRKİLDİ ADAM!!!
Garsonun "Amca Allah Korusun bir sıkıntın mı var?Kendi kendine konuşuyorsun,fincanda elinde kalmış çay dökülmüş içinden" sözü ile kendine geldi...
Gülümsedi,kalktı garsona para verdi,yakalarını kaldırarak elleri cebinde geldiği yoldan gerisin geriye yürümeye başladı...
Bir bilgisayar programcısı bulmalıydı ve "KÖK HARFLERİ İLE NUZUL SIRASINA GÖRE KURANI ESBAB-I NUZUL IŞIĞINDA TEKRAR GÖZDEN GEÇİRECEK BİR PROGRAM" FİKRİNİ ANLATMALIYDI...