Şakir Akça, Gazi Üniversitesi'nin kurucu rektörüdür.
Kuruculuğu bundan ibaret değildir.
Çok yönlüdür.
Tarım dahil birinci dereceden bildiği konuların uygulamasını çok önemser.
"Tarım reformu" gibi ezberlere itibar etmez.
Bizzat yaptığı ve yaptırdığı işler üzerinden örnekler vererek anlatır.
Demirel ve Türkeş başta ileri gelen siyasilerin, bürokratların dostudur.
Danıştıkları bir isimdir.
Bir dönemin kalbur üstü isimlerinin akıl hocasıdır diyebilirim.
Tanışıklığımız eskidir ama hatıralarını yayına hazırlarken bunları ve daha fazlasını öğrendim.
Hoca ile zaman zaman konuşuruz.
Az önce de uzun uzun konuştuk.
Yeniçağ'da yazmaya başlamamdan dolayı bazı hatırlatmalarda bulundu.
Kültür ve sanat merkezli yazacağım, dedim.
Söz oradan genişledi.
"Ekonominin de kültürü var tabii.." diyecek oldum.
Hoca, deyimlerle, atasözleriyle süslü güzel fikirler söyledi.
Söz bugüne geldi.
"Borçluyuz.. çok borçluyuz.." dedi.
"Borç yiğidin kamçısıdır" diyebilmek özel şartlara bağlıdır. Yiğitlik ister." dedi.
"Borç, çok zaman insanın elini kolunu da bağlar." dedi.
Ben "Dilini de bağlar.." diyecek oldum.
Sözü Atatürk'e getirdi.
Evet Atatürk'ün ilk yaptığı iş borçları temizlemeyi planlamak ve elini kolunu çözmek olmuştur.
Tarım merkezli bir kalkınma hamlesini, sanayi hamleleri takip etmiştir.
O tek kuruşa muhtaç ülke, kısa zamanda olağanüstü bir dirilişle ayağa kalkmıştır.
Dünyada Atatürk'e duyulan saygının ebedileşmesi bu şekilde pekişmiştir.
Şakir Hoca borçtan bahsederken bir atasözü daha söyledi ki bayıldım:
"Borçlu ölmez ama yüzü sararır!"
Hazine tamtakırken..
Borç bulamazken..
En yüksek faizle borçlanırken..
Bir taraftan da "Faiz en büyük düşman.." demeye devam ederken..
"Öyle borçlanalım ki yüzümüz sararmasın!" diyebilir miyiz, bilmiyorum!
Borcuna hakim ülkeler var.
Yiğitlik onlardadır.
Azdan azdır.
Amerika onlardandır.
En büyük borçludur ama borcu yolunu açar.
Borcuna mahkum ülkeler var ki...
Çoğunluk bunlardadır.
"Borçlu ölmez ama yüzü sararır!"