By Mehmet Alp on Cuma, 02 Aralık 2016
Category: Ekonomi

DOLSA NE OLUR, DOLMASA NE OLUR?...

Malumunuz geçenlerde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım bey bir bir gazetecinin USD'nin TL'ye karşı sürekli yükselmesi ile alakadar sorusuna

"Dolardan bize ne, dolsa ne olur dolmasa ne olur, biz kasaya dolana bakalım." cevabını verdi.

Bence fazlasıyla talihsiz bir cevap.
Bunun için 'dolsa' ne olacağını, 'dolmasa' ne olacağını burada izah etmeye çalışacağım. 

Bildiğim kadarıyla bu talihsiz cümle 17 Ekim'de sarf edildi.

17 Ekim'de USD / TL paritesi 3,09 civarındaydı.
Bu satırları yazarken parite 3,5935', gördü, şu an 3,55 civarı.


Türkiye petrol ithal eden ülkelerin sıralamasında 2013 itibariyle resmi rakamlara göre 24. sırada. Elimde maalesef daha güncel rakamlar yok. Onun için 2013'ten beri büyük bir değişiklik olmadığını varsayarak bu rakamlarla devam edeceğim. Çünkü vereceğim örnekle mekanizmanın bugünkü sonuçlarını değil genel olarak nasıl çalıştığını göstermek istiyorum.

17 Ekim 2016'da petrol fiyatı barrel başına USD 50,-- civarıymış.

Yani Türkiye o gün aynı 2013'te olduğu gibi günde 379.600,00 barrel petrol ithal ediyorsa 17 Ekim 2016'da sırf petrol satın almak için USD 18.980.000,-- ödemiş.

17 Ekim 2016 günü sadece petrol için ödenen 18.980.000,--  USD'yi yine o günün döviz kurundan hesapladığımızda TL 58.648.200,-- ediyor.
Yani Türk vatandaşlarının ödediği vergilerden 17 Ekim 2016 tarihinde TL 58.648.200,-- sadece petrole harcanmış.

Bugün günlerden 02 Aralık 2016. Yani, aradan 46 gün geçmiş.

Bugün petrol fiyatının aşağı yukarı aynı seviyede kaldığını farz ederek yine USD 50,--'den hesaplarsak aynı miktar petrol için yine USD 18.980.000,-- ödeyeceğimizi görürüz.

Lakin bugünün döviz kurundan hesapladığımızda TL olarak Türk vatandaşlarının cebinden çıkan paranın TL 67.379.000,-- olduğu görülmekte.

Arada TL 8.730.800,--'lik fark var!

Ve her ne kadar da son günlerde OPEC'in kota kısması yüzünden petrol fiyatlarının arttığını konuşsak da bu artışın 17 Ekime göre değil, daha ziyade Kasım ayı başı USD 42,--'ye düşen petrol fiyatı ile bir kıyaslama olduğu görülüyor. Yani yukarıda ki hesap bayağı doğru!

Şimdi yine günlük 379.600,-- barrelden hareket ederek bu yıl günümüze kadar (336 gün) Türkiye'nin 127.454.600,-- barrel petrol ithal ettiğini hesaplayabiliriz.

01 Ocak 2016 tarihinde USD / TL paritesi 2,92 civarındaymış.

Yani biz yılbaşı günü aynı miktar petrol için yine petrol fiyatını USD 50,--'den farz edersek TL 55.421.600,-- ödüyormuşuz.

Bugünle kıyasladığımızda yıllık %21,5 ve ortalama günlük %0,0625'lik bir fiyat artışı sözkonusu.

Bunu bugüne dek 336 gün ile çarparsanız 'dolsa ne olacağının' bize maliyetinin sırf petrol de TL 1.195.740.000, yani bir milyar yüzdoksanbeş milyon 740 bin TL olduğu ortaya çıkıyor.

Burada tekrar altını çizmek istiyorum.
Bu sadece petrolde!

Geçen sene Türkiye'nin cari açığı yaklaşık USD 33 milyar civarındaydı. Yani geçen sene uluslar arası ticarette Türkiye ticaret art hizmete elde ettiği gelirden USD 33 milyar daha fazla ödemiş..

Bu sene günümüze kadar yaklaşık USD 30 milyarlık bir cari açık söz konusu.
Yani yılbaşında ki 2,92'lik parite ile hesaplandığında bize TL 87,6 milyara mal olacak olan cari açığın maliyeti bugün bize TL 106,5 milyar!

Dolayısıyla 'dolsa ne olacağı'nın maliyeti yılbaşından bugüne dek Türkiye'ye 

TL 18.900.000.000 (18 milyar 900 milyon)!

Her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım bey '...biz kasaya dolana bakalım' ifadesinde ne kadar tutarlı ve kararlı olduğunu son günlerde peş peşe gelen zamlarla kanıtlamış olsa da sırf kasanın dolacağı tarafa bakmakla olmuyor bu işler.

Nasıl insanlar su ve havasız yaşayamazsa ekonominin en temel kuralı da 'geldiğinden daha çok çıkarsa zarar, daha az çıkarsa kar' yaparsındır!

Bunu bilmek için Harvard mezunu veya Ekonomi Nobel Ödülü sahibi olmak gerekmez!

Dolayısıyla GSMH'sinin %4'ten fazlasını cari açık veren bir ülkenin para biriminin USD'ye karşı bu kadar değer kaybetmesini böyle hafife almak bir Başbakan'a yakışmayan bir ifadedir.

Sırf USD'nin bu yıllık değer kazanmasından ötürü uğradığımız TL 18,9 milyarın boyutunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu senenin Orta Vadeli Mali Plana göre genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri bütçe ödenek teklif tavanlarına bir göz atmakta fayda var (rakamların hepsi TL'dir):

Related Posts

Leave Comments