Barbar Kentler Dost Şehirler kitabı; Karakum Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Barbar Kentler Dost Şehirler kitabı; Karakum Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Çalışmada, kentlerin geçmişine doğru iz sürüyoruz. Önce köyleri, sonra mezraları ve nihayetinde mağaralara ulaşıyoruz. Peki ya öncesinde neler vardı sorusunu da sormadan edemiyoruz.
İşte tam da bu noktada, Barbar Kentler Dost Şehirler kitabı ile karanlık kentlerin dehlizlerinde bir yandan sermaye kurbanlarının çığlıklarına şahit olmaya bir yandan da mağaradan öncesini arayamaya doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
Semih Akşener imzasını taşıyan kitap, kulaklarımıza ilk olarak şunu fısıldıyor: "Hiç bir kent bakir doğmadı. Uygarlıkların göbekleri kanla göz yaşı ile kesildi."
Sahi bu kadar günahkar mıydı kentlerin hikayesi? Neden en görkemli krallar kendilerini küçük tanrı ilan etti? Kralların mülkiyet hakkı için insanların uzuvlarını kesebilmesi ve zulmetmesi hak mıydı? Tüm bu soruların yanıtlarını irdeliyor yazar.
Uygarlık tarihinin suçlu kentlerle dolu olduğunu gösteriyor ancak şehir bambaşka bir yerde duruyor. Şehirlerde adalet hâkim ve zulüm yasak, aç ve açıkta kimse yok. Şehri şehir yapan evlerde iyi insanların yaşaması, çöp tenekelerini iyi insanların kullanmasıdır.
Kitapta; Ahilerin gelip kurduğu şehirleri okurken, Spartaküs'ün Romalılara karşı mücadelesini heyecanla irdeleyecek ve kelimeler ilerledikçe kendimizi Farabi'nin medeniyetinden İbn-ul Haldun'un ümranlığına uğurlayacağız..
Bu kadim yolcuğa hazırsanız, bir mimarın dilinden kentlerin doğum hatıralarına şahit olmak isitiyorsanız bu karanlık dehlizlerde yol almalı hem de fersah fersah…