İşgal Günlerinde İstanbul, Hakkı Süha GEZGİN
Hakkı Süha GEZGİN (1895-1963), 1920 yılından itibaren dönemin VAKİT gazetesinin yazarıydı. Günümüzdeki köşe yazarlarına benzetmeyin, onun yazılarının her biri, edebiyat lezzeti taşıyor.
İstanbul içi bir SEYYAH olarak, İstanbul'un her köşesine girip çıkan, izlenimlerini bir edip üslubu ile anlatan bir yazar.
İstanbullu dostlar, günümüzden hemen hemen 100 yıl önceki İstanbul'un kültürel hali nasıldı?. Nasıl yaşanırdı dertler nelerdi?
Manzara şudur dostlar; 30 ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonrası, İstanbul adım adım İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu işgal yaklaşık 4,5 yıl sürdü. Bu süre içinde İstanbul halkının ahlaki değerleri çöker ve halk açlık, yoksulluk içinde kıvranır.
O yıllar bir yandan da gündelik yaşam sürer; kulüpler, gazinolar, kumarhaneler, batakhaneler, genelevler, dergahlar, tekkeler, köprü üstünde seyyar kumarhaneler tombalacılık, sinemalar vs vs buralarda da o yıllarda bir başka İstanbul hayatı hüküm sürer.
Diğer yandan bildiğiniz gibi 1917'de Rusya'da bir devrim olur. Devrimden sonra İstanbul bir muhacir/mülteci akınına uğrar. Bu RUS mülteci akınıdır ki İstanbul'a yaklaşık 100.000 RUS gelmiştir. (Bugünle kıyaslarsak yaklaşık 2- 2.5 milyon RUS'un İstanbul'a geldiğini düşünebilirsiniz) Kimisi zengin kimisi sefil. Bu mülteciler de İstanbul hayatına bir başka desen katar.
(Evet sahi, sonra bu Ruslara ne oldu? Bu konuda bir araştırma, bir çalışmada yapıldı mı, bir eser tez yazıldı mı? Merak ettim. İstanbul İşgalden kurtulmadan evvel bu yüz bin Rus batıya mı göçtü, ülkelerine geri mi döndü? Bu konuda hiç bir bilgim yok, eser tavsiyeleriniz olursa mutlu olurum)
Hakkı Süha GEZGİN, bu eserde bir araya getirilen günlük yazılarında bu sosyolojiyi anlatıyor. Bana çok ilginç geldi. Yazıları o dönemin politik konularına değinmiyor. Zaten sansür denilen bir durumda var, özgür değil.
Ancak şöyle bir durum gözlemledim. Yazılar 1920'den itibaren başlıyor, günlük yaşamı aktarırken en küçük bir muhalif eleştiri yok. Milli mücadele belli bir noktaya ulaşıyor, İNÖNÜ Meydan Muharebeleri bildiğiniz gibi, 1 Nisan 1921'den itibaren düşmanın geri çekilmesiyle sonuçlanıyor. İNÖNÜ zaferleri sonucunda bir kurtuluş umudu doğar ve işte Hakkı Süha GEZGİN'in yazılarında 1922 yılından itibaren yavaş yavaş TÜRKÇÜ ifadeler açığa çıkıyor.
Kitap kapağını paylaştım bir de kitaptan bir paragraf paylaştım Rus mülteciler hakkında ilginç bulduğum bir tespiti var yazarın. Kitabın dili bana ağır gelmedi (Bir kaç unuttuğum sözcük ve tamlamayı yeniden anımsamak için sözlüğe baş vurdum) , ancak bazı dostlara ağır gelebilir bir sözlük ihtiyacı doğabilir . Ancak lütfen yılmayın google ile bazı sözcükleri sorgular, öğrenir, kolay okursunuz. Bence o dönem hakkında mutlaka okunması gereken bir kitap.