Acı, ızdırap ve ihanetin resmi…
Guernica meşhur ressam Pablo Picasso'nun en tanınmış resimlerinden biridir.
Pablo Picasso sahip olduğu ünü fazlasıyla hak eden bir ressamdır, ve George Braque ile beraber modern sanatta 'Kübizm' akımının kurucusudur. Her ne kadar 'Kübizm' ismi Charles Morice'in, Braque'ın resimleri üzerine 16 Nisan 1909 yazdığı bir makalede ilk defa kullanılsa da, sanat tarihinde Picasso'nun 1907'de yaptığı Les Demoiselles d'Avignon eseri Kübizmin ilk resimi diye anılır. Kübizmin kelime manası 'Küçük Küpler'den gelir. Maksat, cisimleri gördüğümüz gibi değil oldukları gibi 3 boyutluluklarını şekillerinin bir açıdan görünüşüne indirgeyerek ve bunu abartarak göstermektir.
Çok büyük bir Kübizm hayranı değilim, hatta Picasso Guernica resminde de kübist unsurları tablonun bitimine yakın eklemiştir, yani Guernica eserini saf bir kübist resim olarak değerlendirmek mümkün değildir, ama bu eser benim özellikle modern sanatta en çok sevdiğim eserlerden biridir.
Resim sanatı tarihi olayları gösteren tablolarla doludur. Bu tabloların çoğu fotoğraf teknolojisi gelişmeden önceki dönemlere aittir ve maksatları bir tarihi olayın ölü şahitliğidir. Bunun için çok naturalist, yani görüntüleneni tabiata yakın sergilerler.
Guernica bunlardan çok farklıdır. Guernica eseri ile Pablo Picasso halkının yaşadığı bir vahşeti insan gözüne yabancı şekil ve çizimlerle gösterir. Pablo Picasso Guernica eserini yaptığında çoktan fotoğraf icat edilmişti. Dolayısıyla sanatçının niyeti görsel belgelemek değildi. Picasso daha ziyade bu vahşette yaşanan zulmün yıkıcı gücünü, insanların çektikleri ızdırabı ifade etti.
Bu vahşet o kadar akıl almaz ve mantığa, insanların inandığı değerlere uzaktı ki, bunu naturalist, insanların görmeye, algılamaya alışık olduğu şekil ve çizimlerle anlatmak, yaşanan acının hakkını veremezdi. Ölenler kendi insanı, kendi halkı olduğu için Picasso o insanların neye güldüğünü, neye ağladığını, nasıl sevip nasıl üzüldüklerini çok iyi biliyordu. Yani çektikleri acıyı da hissedebiliyordu. Bence Guernica'yı kimse Picasso'dan iyi çizemezdi.
Peki neydi bu vahşet, bu ızdırap?
26 Nisan 1937 pazartesi günü İspanya'nın Guernica şehrinde pazar kurulmuştu. İnsanlar pazar meydanında alışverişlerini yaparken alarm sirenleri duyuldu. Savaş uçaklarının görünmesi uzun sürmedi. Gelen uçaklar Alman Kondor Lejyonu'na aitti. Henkel 111 model bombardıman uçağının pilotu teğmen Rudolf von Moreau bomba deposunun kapaklarını açtığında şehrin merkezine ölüm yağmaya başladı.
İlk önce meydanlara bomba atıp halkın panik içinde kaçmasını sağladırlar. Sonra avcı uçakların derin uçuşa dalıp vahşi hayvanların avlarını kovalaması gibi kovaladılar ve kaçan halkı makineli tüfeklerle tarayarak bina ve bodrumlara sığınmaya zorladılar ve sonunda binaları ağır yangın bombaları ile yerle bir ederek küle çevirdiler. Lodon Times muhabiri George L. Steer 'Şehrin dörtte üçü yerle bir olmuş, yıkılan binaların taşları lava gibi erimiş kızıl kor gibi yanıyordu. Tarihi merkez tamamıyla yok edilmişti.' diye yazdı.
2.5 saat sürdü.
Çocuk, kadın, yaşlı… Ayrım yapılmadı.
Asıl olayın akıl almaz boyutu ise; Almanların bunu İspanyol general Franco'yu desteklemek için yapmalarıydı. 1935-1939 arası İspanya'da iç savaş vardı. General Franco demokratik seçilen İspanyol Hükümetini yıkmak amacıyla ihtilal yapmıştı. İhtilalin başarısız olabileceği ihtimali artmaya başlayınca Almanlar ve İtalyanlar Franco'ya destek çıktılar. Yani bu 'milliyetçi(!)' general kendine karşı olan İspanyolları katletmek için Almanlardan ve İtalyanlardan yardım aldı!
İşte Picasso'nun 1937'de yaptığı resim bu vahşetin eseridir.
'Arzum size, manevi değerler doğrultusunda yaşayan bir sanatçının, insanlık ve medeniyet gibi en yüksek değerler olan değerlerin tehlikede oldukları bir çatışma karşısında kayıtsız kalamayacağına inandığımı ve inanacağımı hatırlatmaktır.'
Pablo Picasso
Aralık 1937
Genel Tasarım
Guernica resmi 777cm x 349cm boyutundadır. Ressam bir çok farklı sanat akımının unsurlarını kullanmıştır. Resim boyutunu göze alarak hristiyan kilise sanatında çokça görülen triptikler gibi tabloyu bir ana motifi içeren orta ve iki yan kısımla üçe bölmüştür. Picasso resmi ilk başta Miro'nun renk yelpazesine benzer bir yelpaze içinde boyamayı düşünse de sonradan vaz geçmiş ve grinin yelpazesini kullanarak o vahşeti belgeleyen siyah beyaz fotoğraflarla bağlantı kurmayı sağlamıştır. Farklı renk tonlardından vaz geçtiği için, Picasso resmin dinamiğini açık ve koyu gri tonlarının birbirlerini kovalarcasına oynaması ile sağlar.
Kilise sanatında triptiklerde orta bölümün ana motifi bir çok zaman çarmıha gerilen Hz. İsa'dır. Bu motif Hz. İsa'nın insanların günahlarının bedelini ödemek için çektiği eziyeti gösterir. Aynı bu triptiklerde ki gibi, Picasso yaşanan vahşetin en yıkıcı motiflerini tablonun merkezine koymuştur ve kullandığı kandil motifinden saçılan ışıkla bu vahşetin piramit gibi üst üste yığıldığı etkisini yaratır.
At (Kısrak)
Vahşetin ortasında at vardır. At Picasso'nun bir çok eserinde dişi ve ızdırap için kullandığı bir motiftir. Tepegöz veya boğa güreşi resimlerinde sıkça rastlanılır. Bu resimlerde gerçek boğa güreşinde insan boğanın düşmanı olmasının aksine kısrak ve boğayı düşman olarak sergiler ve her seferinde yaralanan, çile çeken, ızdırap çeken kısrak ve düşmanının çilesinden keyiflenen boğadır. Guernica resminde yine ızdırap çeken sağ böğründen mızraklanan kısrak olsa da bu sefer resmin solunda ki boğanın atın ızdırabından keyflenir gibi bir hali olmadığı için bu iki motifin birbirinden farklı değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Mızrak
Resimde mızrak yukardan aşağıya kısrağa, yani halka saplanır. Bunun yüzünden genel kanı mızrağın yukardan halkın üstüne yağan bombaların, yani ölümün simgesi olduğu doğrultusundadır.
Boğa
Resmin sol kanadında olan boğa normalde Picasso'nun semboliği doğrultusunda güç ve kaba kuvvetin, aynı zamanda erkekliğin simgesidir. Guernica tablosunda boğa, yani güç, kudret, çile çeken merkezin dışındadır. Vücudu vahşete yönelik olsa da, kafasını vahşetten öte yana çevirmiş bulunmaktadır ve sola bakar. Adeta kayıtsızdır. Resimle alakdar sorulan sorularda Picasso'nun boğa ile alakadar verdiği tek cevap: 'At halkın boğa ise kaba kuvvetin simgesidir' olmuştur. Dolayısıyla bir çok kişi bu resimde boğayı halkın acısına kayıtsız kalan, halkın ızdırap çekmesini seyreden Franco, veya faşizm simgesi olarak yorumlar. Yine başkalarına göre boğa İspanya, İspanyolların her türlü zulme rağmen tekrar canlanan asla yenilmeyen hayat gücünün simgesidir.
Benim şahsi görüşüm boğanın Franco, faşizm simgesi olduğundan yanadır. Zira zulme karşı hayatta kalabilen, dik duran hayat gücü olsaydı, bunu resmin ortasında ki vahşetin içinde gösterirdi diye düşünüyorum. Zira vahşete uzaktan bakıp dik durabilmek beceri değildir.
Işık Taşıyan
Bir çok kişi resmin ortasında üstte elinde kandil tutan 'Işık Taşıyan' motifinin aydınlanma ve siyasi hürriyeti simgelediğini söyler. Motif bir harabeden kafasını çıkararak bakar ve abartılı büyük çizilmiş kolunu yine harabeden uzatarak elinde ki kandille etrafa ışık saçar.
Kısrak ve boğa kadar olmasa da bu motif yine Picasso'nun başka eserlerinden bilinen bir motiftir.
Harabeden uzanan kafanın Salvador Dali'nin aynı yıl yaptığı 'Uyku' isimli eserinde ki simaya benzerliği büyüktür. Dali'nin eserinin aksine burda motif uyumamaktadır. Yüz ifadesi üzgündür, çaresizidir.
Savaşçı ve Zeytindalı
Resmin diğer ana motiflerinden biri ise yerde yatan savaşçıdır.
Savaşçının kırık kılıncı tutan sağ eli resmin ortasında alttadır. Motif resmin sol alt kısmını kaplar. Sol elinin kader çizgileri ise aşırı belirli görünmektedir.
Eserin ön hazırlığı esnasında yapılan karalama çalışmalarından Picasso'nun savaşçının bütün çilelere rağmen yumruğunu kaldıran merkez motifi olarak düşündüğü bilinmekte. Ama eserin yapımı esnasında motif merkez rolünü kaybetmiş.
Bunun sebebi olarak Picasso'nun işlemek istediği ana konunun direnişten ziyade çile ve acı olduğu tahmin ediliyor.
Dikkatlice bakıldığında Savaşçının kırık kılıcı tutan sağ yumruğundan bir küçük zeytin dalının çıktığı görülmektedir. Çok soluktur, belirgin değildir. Bu zeytin dalı bütün vahşetten sonra geri kalan soluk bir ümittir. Savaşın biteceğine, barışın geleceğine dair ufak ve soluk bir umut.
Çocuk ve Anne
Savaşçının sol kolunun hemen üstünde kollarında (muhtemelen) ölü çocuğunu tutan ve kafasını yukarıya doğru kaldırmış, feryat eden bir anne mevcut. Burada yine hristiyanlarda sıkça kullanılan 'Meryam Ana ve çocuk Hz. İsa' simgesine bir benzerlik var. Lakin kilise sanatında kullanılan bu motifte çocuk Hz. İsa tabii ki ölü olarak gösterilmez.
Genel olarak resimde ki çocuk ve annenin yakınlarını, akrabalarını sevdiklerini kaybedenlerin acısının simgesidir.
Kaçan Kadın
Resmin sağ tarafında 7 alevle yanan bir yangın görülmekte. Picasso yangını 7 alevle göstererek hristiyanların inancına göre de 7 kapısı olan cehenneme değinmiştir. Yaşananın cehennem olduğunu ifade eder. Bu yangından kaçmaya çalışan bir kadın görünmektedir. Yüzü Işık Taşıyan'ın tuttuğu kandilin ışığına ulaşsa da aşırı büyük bacağı adeta onu yangında alıkoymaktadır.
Bu motifin 'Ölüm Korkusu'nu simgelediği kabul edilir. Kurtulup aydınlığa ulaşanların bile o korkudan asla kurtulamayacağını simgeler sanki.
Yanan Kadın
Yine sağ tarafta yedi alevli yangının içinde ise başka bir kadın kurtuluşu olmadan yanmaktadır. Bu kafası aşırı büyük, geri kalan vücudu ön plana çıkarılmamış motif cehennemden kurtulamayanların simgesidir.
Lamba
Resmin orta bölümünde, hafif sola doğru ampulle yanan bir lamba mevcut. Işık Taşıyan'ın elinde olan kandilin aksine bu lambanın ışığı çok sınırlı. Ayrıca lamba resimde modern çağa ait tek motif.
Bir çok kişi İspanyolca ampul manasına gelen 'la bombilla' kelimesinden hareket ederek bu lambanın da bomba (İspy. 'la bomba') simgelediğini söyler.
Oysa lambanın gözü andıran şekli ve ışığının çok kısıtlı olmasından bütün bu vahşetin dünya kamuoyunun gözleri önünde gerçekleştiğini ve yapılan yardım ve yargılamanın çok kısıtlı kaldığını düşünmek de mümkün.
Kuş
Lambanın sol altında kafasını sola çevirmiş boğanın sağında arka planda soluk bir kuş görünmekte.
Kuş bir çok kültürde semboliği olan bir hayvandır. En tanınmış simge 'Barış Güvercinidir'. Resimde kuşun hali çok belirgin değildir. Barış havadisi olarak çizildiğini düşünmüyorum. Daha çok arka planda kalmış, belirgin olmayan bir sembol gibi duruyor. Resme hakim olan acı ve ızdıraba uyumlu, çilelere karşit bir simge olarak gösterilmemiş. Dolayısıyla unutulmuş, uzakta soluk bir barış simgesi olabilir. Bazı kişiler ise bu kuş ile Picasso'nun kendi küllerinden var olan anka kuşunun yanmadan, yani varoluşundan önce ki halini simgelediğini söylüyorlar.
Görüldiği gibi Picasso'nun Guernica eseri çok sembol içeren bir eser. Bu resim hakkında çok kitaplar, tezler yazıldı, sempozyumlar düzenlendi. Ben çok kısa bir özet vermeye çalıştım.
Söylediğim gibi benim en beğendiğim resimlerden biridir.
Bana zalimlerin insan, millet, acı gibi ayrımlar yapmadan gözünü kırpmadan uygulayabileceği vahşetin ulaşabileceği boyutu hatırlatır her zaman.