By Engin Yeşilyurt on Cuma, 30 Nisan 2021
Category: Kültür ve Sanat

GUGUK KUŞU

Kırsalda yaşarlar, şehir merkezlerinde seslerini duyamazsınız, duyduğunu sandığınız o sesler kumruya aittir. Bilindiği üzere kumru, "kumrular gibi" denilerek birden fazlayı ifade eder, bu da onların çift olduklarını gösterir. Oysa onun böyle bir tanımı yoktur.

Göçmendirler, özgürlüklerine düşkündürler, uzun, sivri kanatları ve kuyruklarıyla iyi uçucu olarak bilinirler. En önemlisi çok güzel öter, adeta insanın ruhuna pamuksu bir el vasıtasıyla dokunulmuş hissi verirler. Genellikle baharda öter, baharın gelişini simgelercesine hoş yankılarıyla "tehlikeden uzaktayız, güvendeyiz" duygusuna kapılmanızı sağlarlar; AMA bütün bu güzellik ve karakteristik yanların bir de AMA'sı var: Dişileri çoğunlukla kuluçka paraziti olarak kodlanır beyinlere, bir çeşit sadakatsizlik örneği gibi algılanır. Aslında bir tür role, maskeye bürünmek gibi...Gider yumurtasını başka bir yuvaya koyar, üvey anne-baba tarafından bedavadan(!) kuluçka hizmeti alır. Şayet üvey anne-baba dikkatli bakar, yumurtalarda göze batan belirgin, farklı bir ölçünün ayırdına varırsa ölçü farkı bariz olan yumurtayı yuvadan atar, böylece asalak yönelime engel olmaya çalışır. Üvey annenin yumurtayı yuvadan attığını öğrenen kuluçka paraziti güçlü uçucu, bu defa uyum sağlama yöntemine başvurur, kendi yumurtasına eşdeğer olabilecek yumurtalar arar, mutlaktır ki bulur, bedava(!) kuluçka hizmetinden yararlanmaya devam eder. Bunun adı guguk kuşudur, elbette ki daha detaylı incelenmeye haiz özellikleri vardır; lâkin bizler konumuzun odağını oluşturması için başat sayılabilen özellikleri üzerinde durduk.

...

İnsan; kime, neye, kimlere, nelere neden karşı gelir? Kişiye, kişilere, bir şeylere karşı gelmenin, bir düzene isyan etmenin büyük ve küçük sebepleri sonucun sonuç olma durumunu ne denli etkiler? Etkiler mi? İnsanların inandıkları, inanmadıkları; savundukları, savunmadıkları (şeyler, kişiler) kendilerini farklılaştıran içsel ve dışsal dinamikler midir ve nice özelliğin daha ayrıştırdığı yapılar; kusursuz bir bütünü ne zaman, nerede, hangi müşterek amaç(lar) yolunda birleştirebilir?

"Yukarıdaki sorular ve daha fazlasını sorabileceğiniz filmin adı Guguk Kuşu'dur" dedikten sonra filmin başaktörü filmdeki rol adı Randle Patrick McMurphy ile başlayalım:

Beş kez insanlara saldırıda bulundu, saldırganlığı sebebiyle cezaevine girdi. Henüz yasal yaşına ulaşmamış bir kıza tecavüzden tekrar cezaevine girdi. "Hapiste günler zor geçer" mantığından haberdar hâlleri, öfkeli, geçimsiz, haksızlık yaparak bağımsızlık kazanmak, zarar vererek özgün olmak, öncülük etmek gibi sosyal yapıya, toplumsal düzene aykırı antisosyal kişilik bozukluğu ile kafa tuttu düzene. Hedeflediği sonucu elde edemeyince bunun böyle yürümesinin imkânsız olduğunu kıvrak zekâsı sayesinde kısa sürede keşfetti. Patolojik düzeyde hasta olduğu izlenimi verip kontrol edilmeyi gerektiren bir role bürünüp kendisini akıl hastanesine(Oregon Devlet Hastanesi) tıkmayı başardı. Kişiliğinin getirdiği avantaj veya dezavantajlardan yararlanarak ve kendisinin yer yer farkına vardığı, bu sebeple personalar(maskeler) kullandığı hastanede, daha ilk günlerde diğer hastaların sigara paketlerine el koyarak kart oyunlarına müdahalede bulunarak Başhemşire Mildred Ratched ile tartışarak dikkatleri üzerine çekti.

McMurphy; insan doğasının doğal sınırlarında kalma şartını örseleyerek yaptığı sorgularla sistematik bir isyan algısı yaratarak hem büründüğü akıl hastası rolünün hakkını vermeyi denedi hem de mevcudun dışında olmanın histerik sevincini yaşadı. Kimi zaman başardı kimi zaman kaybetti, nihai gidişe varmadan başlarda, aralarda yaşanan kayıp ve kazançların McMurphy kimliğine giydirdiği kaftan, rol gereği istendik bir değişimin tarifi olamamıştır.

McMurphy kimliğinin takındığı maskeler dışında hakiki yönünü yansıtıp göze çarpan genel isteği değerlendirdiğimizde şunları söyleyebiliriz:

İçinde bulunduğunuz hayat ve dünyadan memnun değilseniz içinde bulunduğunuz hayat ve dünyadan kaçma, kaçınma isteğiniz olasıdır. Aslında ruhunuzda barındırdığınızın yeterli olabilenle yetin(e)meme, yetinebilme gücünü, enerjisini kaybettiğinin bir işareti olarak yorumlanmasıdır isyanınız.

McMurphy'in bulunduğu yeri sorgulama, bulunduğu yerden kaçma isteği kendisini teyakkuzda tutarak yetinemediklerine açtığı savaşı kazanması için devingen ataklarıyla sınamaya devam etti. Grup terapilerinde, hastanenin avlusunda, hastaların bir araya geldiği, çoğunluğun sesinin ayrı ayrı da olsa yüksekçe çıktığı alanlarda hep bir adım önde olma, sivrilme, kendini fark ettirme davranışıyla hareket etmeyi içindeki McMurphy için hem kalkan hem de taarruz aracı olarak kullandı. İçerideki düzeni sarsma amacıyla birilerini uyandırmanın, akıl hastası, delilik etiketiyle dışlanan insanların dışarıdaki bazı insanlardan daha sağduyulu, düşünceli, akıllı olabildiği doğrusu üzerinde durmayı aynı döngünün kalın katmanları arasından farklı bir izlence ile sıyrılmayı sürdürdü. Her kalıba uymayı, daha doğrusu entelektüel bir girişim sergilemeyi yeğlediği anlarda zaman zaman akıl hastanesindeki arkadaşlarıyla geçimsiz gibi görünse de benzeri frekansları paylaşmanın inceliğini sezinleyip kalıba dökmenin faydasına inandı. Yüzleri taradı, yüzlerdeki mimiklere, mimiklere sığınan ihtiyaçlara, seslerin rengine, ses tonlarının ahengine kayıtsız kalmadan topyekün bir zincirin halkalarıyla tanıştı. Halkaların arasında bir halka vardı ki günbegün McMurphy'nin kendisine yakınlık duymasını sağladı. Bu halka; sessizliğini koruyan, o güne değin etrafındakilere(akıl hastanesindekilere) sağır ve dilsiz olduğunu inandıran Şef Bromden'di.(Will Sampson)

Şef Bromden'in suskunluğu; maruz kaldığı şeye alışabilen, zamanla onunla bütünleşebilen insanı tanımlamaya elverişli gözükse de aslında öyle olmadığını, inancı gereği ruhunu özgürleştirmenin Kızılderili inancına göre içsel bir hürriyet taşıdığını filmin son sahnelerinde görebilmekteyiz...

McMurphy'in özgürlüğünde düzene karşı gelmek, devleti temsil ettiği sebebiyle Başhemşire Ratched'a ters düşmek gibi hamleler fiziki özgürlüğün simgesi olarak algılanabilirken Bromden'in kendine has dünyasında sessizlik ve düşünmenin soyut gücü gibi algılanabildi.

Bromden'in dünyasındaki sessizlik; McMurphy'nin kendisine yönelmesi, kendisinde bir gizemin varlığına dair izlenimler oluşturdu. Kimselerin farkında olmadığı, herkesten sakladığı sağır ve dilsiz oluşunu McMurphy'nin keşfedip normal dozun üzerinde şaşkınlık yaşaması dahi Bromden'in taşıdığı gizeme duyduğu inancı pekiştirdi. Bu gizem ki, Bromden'in yetiştiği bölgenin, Kızılderili inancının özgürlüğe atfettiği kurtuluşu kapsayan en sağaltıcı yollarından birisiydi, belki benzersiz, belki de tekil, tek gerçeğiydi.

McMurphy; düzene karşı gelirken kendisiyle aynı ya da benzeri metotlarla hamlede bulunacağını sandığı Bromden'i kendisine daha yakın hissetti. Bromden'in sağır ve dilsiz olmadığını konuşarak kanıtladığı ân, McMurphy'in düzene karşı kendisiyle ortak kaderi paylaşabilecek kişinin de Bromden olabileceğine içten içe sadakat besledi...

Hastane yönetimi, güvenlik ekibi ve Başhemşire Ratched'ın günden güne düzeni değiştirme, düzene zarar verme davranışları sergilediğini gözlemledikleri McMurphy için çözüm olarak elektroşok yöntemine başvurdular. Bunu bir yandan tedavi, bir yandan da düzenin dışına çıkmaya çalışanları, çıkanları durdurma amaçlı kullandılar. Sonucun McMurphy'nin aleyhine geliştiğine, bir daha eskisi gibi olamayacağına kanaat getiren Şef Bromden ise McMurphy'i boğarak öldürdü. Böylece McMurphy'nin hak ettiği özgürlüğe kavuşacağına, kendi ruhu ile(Bromden'in) bütünleşeceğine fırsat tanımış oldu. Günün ışımaya başladığı saatlerde ise daha önce kaçış yolu olarak kullanmayı düşündükleri musluk ve beraberindeki mermeri yerinden söküp hastanenin camını kırarak kaçtı. Nitekim guguk kuşu kendi özgürlüğüne uçtu; bu defa başkasının yuvasına koyduğu kendi yumurtasını kırarak uçtu!

...

Aradan yaklaşık 46 yıl geçmesine rağmen gerek görsel gerekse konu olarak daha dün çekilmiş hissi veren, seyircinin seyretmeden önce veya seyrettikten sonra filme yönelik merak edebileceği bazı önemli detayları madde madde sıraladım.

Filme ilişkin bazı önemli detaylar şöyledir:

_ABD yapımı film, dramatik türün inceliklerini alegorik bir temelde sunarak 1975 yılında sinemaseverlerle buluşmuştur.

_Film; filmin özgün adı "One Flew Over the Cuckoo's Nest" ile aynı adı taşıyan ve Ken Kesey tarafından 1962'de yazılan romandan sinemaya uyarlanmış, adeta akıllara kazınmayı başarmıştır.

_ Filmin yönetmeni Milos Forman'dır.

_1993 yılında Kongre Kütüphanesince "kültürel, tarihi ve estetik" özelliğe sahip filmler arasından seçilmesi, "ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.

_ Türkiye'de ise aynı isim kimliği ile dans tiyatrosuna uyarlanması yanında Kent Oyuncularınca "Kafesten Bir Kuş Uçtu" ismiyle de oyunlaştırılmıştır.

_Film İsveç'te toplamda 12 sene sinemalarda gösterilerek Dünya'daki gösterim rekorunu elinde bulundurmayı başarmıştır.

_1976 yılında 9 dalda Oscar'a aday gösterilen filmde uygun oyuncu seçimi için 3000 kişi gözden geçirilmiştir.


Engin Yeşilyurt

29 Nisan 2021

Kaynak:
tr.wikipedia.org

Related Posts

Leave Comments