Bu biyografiyi okuyalı çok oldu, şu an elimde başka bir biyografi var, o bitene kadar bunu paylaşayım istedim.
Bazen buradaki paylaşımlarımda, "hangi bilim dalında hangi unvana sahip olursa olsun, bir insanı "entelektüel" yapan bir daldaki başarısı, eserleri değildir." demişimdir. Tarihçi ya da Edebiyatçı mısın, mutlaka doğa bilimlerinde bir şeyler merakınız olmalı. Temel Fizik kurallarını bilmelisiniz, Temel Biyoloji bilginiz olmalı, Matematik de de dört işlemin ötesinde bir şeylerin ne anlama geldiğini de bilmelisiniz. İntegral hesabı yapamasanız da bu hesabın örneğin bir eğrinin altında kalan alanın ölçümünde kullanıldığından haberiniz olmalı.
Aynı şekilde bir Tıp uzmanının, bir fizik mühendisinin de temel tarih, felsefe bilgisi, merakı olmalı ve hatta müzik ve edebiyat estetiğini gündelik hayatına sokmalı
Bırakın size kıskançlıkla "HERBOKOLOK" desinler. Bir kişiyi Entelektüel yapan HERBOK hakkında fikir sahibi olmasıdır ve bu fikri de gündelik yaşamına sokması ve bunu sunabilmesidir...
Hani daha önceki tanıtımda "Nietzsche" biyografisini anlatmıştım. Friedrich Nietzsche'nin güzel bir tanımlaması vardır: "Geviş getiren akademisyenler" (Zerdüşt'teki ifadesiyle) asalaktır, geçmişin büyük yaratıcı düşüncelerini geveleyip dururlar ama kendileri hiçbir şey yaratmazlar." der.
Yaratmak için dünyaya hayata geniş bakıp "HERBOKOLOK" olmak gerek... Buraya niye geldim ? Çünkü LEIBNIZ tam bir Herbokolog..
*Konu teoloji diyelim. Bugün dahi tartışılan, alıntılanan TEODİSE sorunu hakkındaki eseri ile Leibniz önemini korur.
*Konu matematik diyelim. Farkların matematiksel serisi üzerine kafa yorup üçgen sayılar kavramını ortaya atmıştır. "Bir dairenin alanının veya o alanın bir bölümünün rasyonel sayılardan oluşan sonsuz bir seriyle tastamam ifade edilmesini sağlayan"teoremi ile de bilinir.
-Bugün kullandığımız ceplerimize giren "hesap makinası" nın da ata babası sayılır. Diferansiyel hesabı (bir eğrinin sonsuz sayıda kenarları olan bir çokgene denk olduğu ilkesi) mühendislik hesaplarında öğretilir
*Ahlak felsefesi mi diyelim: "Ahlakı, vahye dayanan diniere bağlamadan ve ikisi de daha mükemmele doğru sürekli ilerlemeyi temel etik bir ilke olarak görmesi" üzerine yazdıkları halen tartışılır, değer taşır.
* Felsefe tarihinde onun Monadoloji ve Monad kavramları günümüzde de alıntılanır.
-Felsefede kendisinden sonraki bir çok filozofu derinden etkilemiştir. (Kant üzerindeki etkisi için Kant Biyografisini anlatırken ayrıca değineceğim)
Uzatmayayım daha o kadar çok konu üzerinde bilime, teolojiye, felsefeye katkısı var ki.
Leibniz bir deha elbette, ama bu dehanın bir insan öyküsü var. İşte bu öyküyü keyifle okuyacağınız bir muhteşem biyografi. Ben çok ama çok keyifle okudum.
Nasılsa karantina çok uzun sürecek ve ben de dilim döndüğünce bu biyografileri size anlatacağım. Bunlar eskimez kitaplardır. Kitaplığınızda bulundurup çocuklarınıza torunlarınıza bırakacağınız en güzel mirasıdır.
Ve güncele dokunan bir alıntı ile noktalayayım;
"Ahlak ve tıp meseleleri (moralia et medicinaria): Bunlar her şeyden fazla değer verilmesi gereken şeylerdir. Bu nedenle mikroskobu teleskoptan çok daha değerli buluyorum ve benim kanaatime göre herhangi bir hastalığın kesin ve test edilmiş tedavisini bulan bir kişi dairenin alanının hesaplanmasını bulan kişiden daha büyük bir iş yapmıştır."