By Nurşen Karakaş on Salı, 05 Mayıs 2020
Category: Kültür ve Sanat

Kısacık Ömründe Kıvılcımlar Saçan Lutpulla Mutellip

16 Kasım 1922 yılında, Kazakistan-Almatı bölgesinde Uygurların yoğun olarak yaşadığı Nilka kasabasına bağlı Çunçi köyünde bir bala doğar.Kolay öğrenen, unutmayan kıvılcımlı çocuk için, her Türk ailesinin hayalinde olduğu gibi, ailesi iyi bir eğitim almasını arzu etmektedir. Yerel okullarda parlak gelecek umudu veren okul yoktur. Tatarca ve Rusça eğitim veren Tatar okulunda ilkokulu, Rus lisesinde liseyi okuturlar. Ardından Urumçi'de öğretmen Yetiştirme enstitüsünde eğitimini sürdürürken Rusya tarafından güney Sincan bölgesine görev gezisi yapacak bir mühendis gurubuna rehberlik etmek üzere katılır. Bu gezi sonraki hayatını yönlendirecek deneyimi sunar Lutpulla'ya.

Sincan'dan geri döner, eğitimini sürdürmez, bir tür orta seviye diploması alır ve tekrar Urumçi'ye gider. Sincan gazetesinde yazar olarak çalışmaya başlar. Bundan böyle Uygur Türklerinin yaşam şartları ekonomisi, kültürel hayatı, eğitimi, güvenliği gibi yaşam pratiğine dair her alanda düşünecek yazacak ve toplumu örgütleyecektir.

Çin Milli Partisi Gomindan Lutpulla'nın Urumçi faaliyetlerini sevmeyecek, Urumçi'den Aksu vilayetine tayin etmek suretiyle bir tür ceza/ uzaklaştırma uygulayacaktır. Oysa Aksulular için sevinç ve coşku sebebi olur bu sürgün. Lutpulla'nı hamurunu Sovyet eğitim sistemi yoğurmuştur, Leninist bir siyasayı benimsemektedir. Ancak yaşamının geneline bakıldığında uyducu olduğu söylenemez.İkinci dünya savaşında, Japon Çin savaşında ayrılıkçı bir tavrı gözlenmez, bazı şiirlerinde yurt kavramının sınırlanmadığı görülür dolayısıyla bu dönemde savaş atmosferinden faydalanmayı düşünmez.Bunun yanında Çin'in bölgedeki uygulamalarına karşı açık ve çok cepheli bir savaş sürdürdüğü izlenmektedir. Aralıksız ve pek çok disiplinde yazar, teşkilatçıdır. Fiili savaş dâhil her alanda görülmektedir.

Uygur Türklerinin Çin'e karşı yaşam değerlerini korumak, geri kalmışlığı aşmak, hürriyetini kazanmak istemektedir. Uygur Türklerinin yıldızları bağlaşmıştır Lutpulla ile bu sevgi her iki tarafa da beklenmedik şeyler yaptıracaktır. Öncülük edip siyasal partiler kuracak, direnişler planlayacak, ordu kuracak, savaşacak gelecek günlerindeGomindan ordusunu yenilgiye uğratacaktır.

Türk'ün yazgısı gibidir ihanete uğramak, Lutpulla'nın haini de yakınından çıkacaktır, Hekim Nur adlı bir kişi tarafındanbir ayaklanma planlaması hazırlığında iken ihbar edilirler ve Lutpulla ve arkadaşları tutuklanır 18 Eylül 1945 yılında on sekiz arkadaşı ile birlikte idam edilir. Naaşları verilmez bedenleri bilinmeyen bir yere gömülür.

LutpullaUygur Türklerinin beş yıl sonra yâdına düşer, Çin iç savaşının Çin devriminin ve yarattığı otorite boşluğu ya da fırsatı sebebiyledir, belki de. Uygur Türkleri ayaklanır idamın gerçekleştiği hapishane basılır, gardiyanlardan zorla defin yeri öğrenilir. Eski bir domuz ahırı, o günlerde detuvalet alanı olan bir yerde parçalanmış cesetlerinin toplu olarak gömülüdürler. Toplu mezar kazılarak naaşlar çıkarılır.Uygurlar hakarete uğramış merhumları İslami gelenek ve milli törelerine uygun biçimde tekrar defnederler.

Yıllar bu güne uzar Çin Halk Cumhuriyeti Türklere karşı bin yılların savaşını sürdürmektedir. Bu savaşta zamanın zeminin sistemin önemi yoktur. Doğu Türkistan'ı kimliksizleştirme hareketlerinin bir parçası olarak mezar alanları tahrip edilmektedir. Lutpulla ve arkadaşlarının uyudukları mezarlıkta bunlardan biridir. İş makineleri ile mezar alanları yok edilir ve bölgeye plastik pandalarla süsledikleri bir park inşa edilir.

Şanssızdır;

Yirmi üç yıllık bahar ömürde;

Sabırsızca her şeyi değiştirmeye çalıştığı, sevgili yurdunda beş yıl toplu kıyım mezarında, birkaç on yıl huzurla toprağının sinesinde uyudu. Bundan böyle kemiklerinin tozu yurdunun zerrelerine karışacak.

Türkiye'de yayımlanmış eseri yok ancak hakkında incelemeleri içeren makaleler mevcut. Bu incelemelerden birkaç kısa şiirini aldım.

Yaşayamadığı hayatı hüzünle anılsın…

Nurşen Karakaş, İstanbul, 05.05.2020

Mücadele Safından Safına

Halkım uzun yıllar zulüm ve işkence çekti,
Zulüm yüzünden göz yaşı derya gibi aktı.
Kaç defa ayaklandı özgürlük ve hürriyet isteyip,
Maksadına yetmeyip, kötü kara dağlar bastı.

Yıllara Cevap

Zaman aceleci, durmaz, beklemez,
Yıllar bu zamanın en büyük yorgası.4
Akan sular, atan tanlar tekrarlanmaz.
Yorga yıllar ömrün yaman hırsızı.
Çalıp kaçar arkasına bakmadan,
Bir birini kovalayıp koşuşur.
Gençlik bağında bülbüller kanat çırpmadan,
Yapraklar dökülür sararıp kurur.

Oku Gençlik

Düşün, gençlik kısa senin ömrün,
Tanda çiçek açıp, güya akşam soluyor.
Dimağa güzel koku saçıp güllerin
Göz açıp yummuş gibi geliyor.
Gençlik şimşeksin, çakıp kaybolursun,
Nazik zamanın bu oku oku!
Karanlık gönül çölüne bir gün batacaksın

Yararlanılan çalışmalar

Lutpulla Mutellip'in Hayatı, Sanatı ve Eserleri, Lokman BARAN∗
UYGUR ŞAİRİ LUTPULLA MUTELLİP, Ahmet KARAMAN**

Related Posts

Leave Comments