Atatürk Türkiye'de üzerine en çok akademik çalışma yapılmış kişidir. Dünyada da 70li sıralarda. Akademik çalışmalar entelektüel sınıfa hitap etme açısından oldukça önemlidir. Çalışmaların kalitesi ne kadar yüksek olursa hitap ettiği kitle de o kadar büyür. Atatürk konusundaki akademik çalışmaları başka bir yazıda daha detaylı şekilde tartışacağım. Sanatta Atatürk konusunu ele almamın sebebi ise şudur ki sanat halka hitap edebilir. Akademik çalışmalar ise halka ulaşmak için bir araç olamaz.
Atatürk'ü diğer kurucu liderlerden ayıran husus, takipçilerinin onu yalnızca ulusal bir kahraman, komutan olarak değil, devleti ve milleti ayakta tutacak olan mefkurelerin mütefekkiri olarak kabul etmesidir. Bugünün en önemli konusu olan 4. ve 66. maddeler konusunda bu kadar muhafazakar olmamızın sebebi de Atatürk'ün inşa ettiği ulus-devlet yapısına olan inancımızın tam olmasındandır.
Önemli anekdotları toparladıkça bu başlık altında, alt başlıklarla yeni yazılar da yazmayı düşünüyorum: Başlayalım!
Yıl 1981… Kenan Evren idaresindeki darbe yönetimi, Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılının şerefine bir Atatürk filmi çektirmek istedi. Bu film için 2 milyon dolar para harcandı. İhale Belçikalı yönetmen Marc Mopty'e verildi. Belçikalı yönetmen ne kalitede bir film çekti; Atatürk'ü nasıl yansıttı? Muhtemelen bu soruların cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz çünkü Türker İnanoğlu'nun iddiasına göre hükümet filmi hiç beğenmediği için yaktırmıştı. Ama filmden bir parçaya bugün sahibiz: Filmin müzikleri… Filmin müziklerini gene Belçikalı olan bir müzisyen Henri Seroka yapmıştı. 1982'de bu müzikler Atatürk isimli bir albümle piyasaya çıktı. Hatta 1993'te çekilen Sarı Zeybek belgeselinin aynı isimli meşhur müziği bestelenirken, Seroka'nın Atatürk albümündeki Ecole Militaire isimli parçasından biraz esinlenilmiş gibi duruyor.
Seroka'nın müzikler için bayağı özen gösterdiği aşikar. Hatta kendisi bu albümünü ustalık eseri olarak görüyor olacak ki sanatçının Spotify profil resmi Atatürk albümünün kalpaklı Atatürk temalı fotoğrafı.
Mevzubahis albüm 2005 yılında Almanya'da Karl Höffkes tarafından yapılan Mustafa Kemal Atatürk: Vom Revolutionär zum Staatsmann isimli belgeselde kullanıldı.
Bu kısa yazımızda güzel bir dizinin ilk adımını atmış olmayı umuyoruz. Biraz da Belçika kelimesinden sonra iyi şeyler yazıp söylemiş olduk. Dizinin gelecek yazılarında da bilhassa görsel sanatlarda işlenen Atatürk temasını ele almayı hedefliyoruz…
Sorana Deyin İsimsiz