yalınayak bir gerçekle
ağlayan çalgı sesleri, noktalar...
öykülerin dedin
kana bulanmadığı zamanlar
öyleyse bu düğün kimin
hiç eğilmemiş başına
buyrukken asırlık ölüm
ve kin
saçının kaç telinde dünya
saklıysa dün ağartısı
hoyrat sancılar
okunmamış sayfalar
ar dolusu isyan, gözyaşı
cennet buysa onu da alsınlar
biçimsiz bir yankıdır
gitgide kısılan çocuk sesleri
aklımızda riyalardan bir çiçek
kanma veya uslanma
arama bir şiirde kocaman dağ
ateşi bulduğundan beri yok
sıcak tanımlar
kirlidir öpülmüş avuç içleri.