Milletim Robin Hood'u bilir ama nedense Çakırcalı'yı bilmez
Osmanlı'da düzen bozulmuştu. Zabitler görevini kötüye kullanıyor ağayla, beyle bir olup yoksul halkın ezilmesine göz yumuyordu.
Çakırcalı namert düzene isyan etti. Vuruştu ağa ile, bey ile. Onlardan aldı, yoksul halka dağıttı ve bizlere şu hakikati öğretti.
EŞKİYALIK BAZEN KUTSAL BİR MESLEKTİR!
Şiirim ise çaresiz bir ünleyiştir.
Varsıllar el koydu yoksul malına
Karıncalı dağı aş Çakırcalı
Aç gözünü bir bak halkın halına
Sığma kalıbına taş Çakırcalı
Kanlı eller gelip yurdumu böldü
Yetiş dedim beye halime güldü
Sanmasın zalimler efeler öldü
Soysuza çatılsın kaş Çakırcalı
Osmanlıya gene güven kalmasın
Dert ekem gam biçem gören olmasın
Kırsınlar testimi suyum dolmasın
Gözümden süzülür yaş Çakırcalı
Dağlar seni bekler hadi be galan
Yeniden destan yaz okusun kalan
Nizam ayak altı adalet yalan
Ankara'ya doğru koş Çakırcalı
Bir eyle binleri cayma güzelden
Çiğneyi çekene yetiş tez elden
Kurt dölü kurt olur derler ezelden
Kavgadan gayrısı boş Çakırcalı
Yiğidin narası dağda duyulur
Türkü olur dilde düze yayılır
Kalan kalır ölen şehit sayılır
Koltuğa yaraşır baş Çakırcalı
Okan KİLİT