Uyan artık sevgilim, gün öğleyi devirdi
Vakit batıya doğru yol alıyor Gülnaz'ım.
Ayçiçekler yüzünü bir morluğa çevirdi
Aydınlığın gölgesi kısalıyor Gülnaz'ım.
Sanki mermer erimiş, sanki tavan firarda
Sanki bütün kapılar gıcırdıyor art arda
Evin köşe başında, o yosunlu duvarda
Kediler karanlığı tırmalıyor Gülnaz'ım.
Şimşek çakıyor bulut, yere düşüyor sema
Fırtınalar kopuyor, kuşlar kaçıyor dama
Her yağmur tanesinde sızım değiyor cama
Damlalar birbirini sarmalıyor Gülnaz'ım.
Var oluş alnacında uzadıkça koşumuz
Çizginin en ucunda beliriyor başımız
Hayatın sokağına fırlatılan dışımız
İçimizi kemirip yağmalıyor Gülnaz'ım.
Zamanın sancısında takvimlerin dizgisi
Sıra sıra çınlıyor bir vedanın ezgisi
Ömrümü parça parça ayrılığın terzisi
Teninin yokluğuna yamalıyor Gülnaz'ım.
ENGİN YEŞİLYURT