solmasın bakışların
yaprak dökmesin gözlerin
ben kara kışa kucak açarım
ikimizin yerine
kaldırımlar, kara bulutların çığlığıyla sallanıyor
gök gürültüsünün heybetine karışıyor çocuk hıçkırıkları
öyle bir yağmur ki
feryat figan içerisinde düşüyor yere damlalar
sanırsın Tanrı ağlıyor
üşüyünce çok şey geliyor insanın aklına
ninemin kuzineli sobası
üzerine ellerini sürdüğü ekmeği
"Yavrum" diyen sesi
kalemime sığmayan masumiyet
titreyince sıcağı düşlüyor insan
bir anlık ısınıyorum ikimizin yerine
oysa şimdi, düşlerimize ninemin kınasını yakıp
bahardan konuşmak vardı
papatyalardan, salıncaklardan
her doğan günü bayram sabahı bilip
çocuklara yeni oyuncaklar almaktan
oysa şimdi bambaşka bir vatandan bahsetmek vardı
alnıma yazılmayan cümlelerin
hasreti dökülüyor kalemime
"Yazgımız" diyorum. Son sığınağım kader...
türküsünü yakamadığımız mısraları dokuyorum gecenin gergefine
bu sessizliğe çok şiir sığar
susuyorum ikimizin yerine
Okan Kilit