ve geleceğim sana
yurdumun tütün kokan efkarını ceplerime doldurarak
kaçaktan dönmüş yarini selamlayan Şırnaklı gelinin kırgınlığıyla sarılacaksın bana
mayınlar patlayacak yüreğimizde
Diyarbakır da dağ köylerine don vurmuş diyeceğim usulca
buz tutmuş gözlerime ıhlamur demleyeceksin
buharında üşüyeceğiz
saçlarımda ki aklarda vakitsiz gidenlerin türküsü
öpüp koklayacaksın sesini
ağıdında Ceylan çocuğun parçalanmış yüzü
öylesine saf öylesine masum yaşanmamış öyküsü
ve geleceğim sana
yurdumun Güneydoğusu gibi üstüm başım kan revan
hep yanlış anlaşılmış mısralarımla yıkayacaksın beni
şiirlerimde yıllanmış hasretlerin isyanı
merhem diyerek süreceksin yaralarıma
bir ah etmeyeceğiz ağlamayacağız
riyakarların toprağımı kirleten sahte gözyaşlarına inat
mahalle arasında Kürt çocuğunun Yörük çocuğuna sarıldığı gibi
sarılacağız birbirimize, sarıldıkça kazanacağız
kavgamız getirecek yurdumuza barışı
ve geleceğim sana
Toroslardan Dicle yamacından çiçekler toplayacağım saçlarına
ne olur bekle beni hayaliyle durulduğum
çok zaman demem amma, vakti var daha
Okan Kilit