Evet, sanadır sözüm. Dinle, üstüne alın!
Önüme dikilsen de Mihrinaz değilsin sen.
Dur! Anlatayım sana; Açık, sade ve yalın,
Sebebini bil sen de, Mihrinaz değilsin sen.
Kıyaslamak değildir senle onu emelim,
Kul hakkını yemeye yine varmadı elim,
Mihrinaz'ın hakkını bir tastamam verelim,
Mizan'a çekilsen de Mihrinaz değilsin sen.
Mihrinaz iffetliydi, daldan dala konmazdı,
İçi boş iltifata, meyil verip kanmazdı,
Süse püse özenmez, parlak taşa yanmazdı,
Boyaları silsen de Mihrinaz değilsin sen.
Ev, araba sormazdı, otobüse binerdik.
Sana hem marka, model hem de anahtar verdik.
Ona kuru bir kilim, sana atlaslar serdik.
Kadir kıymet bilsen de Mihrinaz değilsin sen.
O olan gün severdi, seninkiler hep vaat,
Karşılık beklemezdi, sende her şey menfaat,
Kapından da kovarsın, işin bittiği saat,
Şimdi yüze gülsen de Mihrinaz değilsin sen.
Özendiğin Mihrinaz, sen gibi değil! Çetin,
Geç te olsa anladım, halis değil niyetin,
Sakın selam yollama, kalmasın emanetin,
Kuruyup dökülsen de Mihrinaz değilsin sen.
Bakışı manalıdır, yoktur sahte çizgiler,
Sende yalan tebessüm, onun gözleri güler,
"Unuttum seni" desem, yine mutluluk diler,
Artsan da eksilsen de Mihrinaz değilsin sen.
İkizindir sandığım cismin benzese bile,
Bakarak aldandığım, resmin benzese bile,
Ona heves andığım ismin benzese bile,
Hasetinden ölsen de Mihrinaz değilsin sen.
Kaan ÖZASLAN
01.06.2018