Yalansızdı lâfın sözün ozanım.
Derdimiz senin de olurdu derdin
Özümüzle birdi özün ozanım.
Çekinmez susmazdın böyleydi huyun
Sayende bozuldu her türlü oyun
Zalimin zulmüne eğmezdin boyun
Korkmazdın, karaydı gözün ozanım
Selâmeti için kutsal vatanın
Ârif' çe olurdu tesbitin, tanın
Aklımdan çıkmıyor hiçbir destânın
Gözümün önünde yüzün ozanım.
Ülkü ateşini yakıp küllerden
Yeniden can verdin gurbet ellerden
Yazdığın destanlar düşmez dillerden
Ölsen bile susmaz sazın ozanım.
Sendin bu dâvânın pervasız dili
Gönlünde çağlardı bir ülkü seli
Birçokları etmez saçının teli
Tonlardan ağırdı tozun ozanım.
İyiyi kötüyü hemen sezerdin
Kavgadan ne korkar ne de bezerdin
İl il ocak ocak durmaz gezerdin
Silinmez gönülden izin ozanım
Sen hakka yürüdün perişan olduk
Yıkıldık ardından sararıp solduk
Üzüldük ağladık acıyla dolduk
Ne kadar karaymış yazın ozanım.
Destanın, şiirin, türkün baş tacı
Ülkücü gönlümün sendin ilacı
4 Nisan benzeri onmaz bir acı
Dinmiyor içimde sızın ozanım.
Öyle çok üzgünüm; canım yanıyor
Zor Ozan Ârif' im anlatması zor
Bilsen nasıl ateş, bilsen nasıl kor
Gönlümüz gam keder hüzün ozanım.