Şiir yazmayı bıraktığım gün
Muhtemelen iyi bir işe girmişimdir
Maaşım yatıyor
Cebim para
Çevremden ise saygı görüyorumdur.
Günümün üçte ikisi akıl sağlığımı koruyacak bir sigorta arayışıyla
Ağzı kapitalizm kokan sözde cömert patronlarıma yaranmakla geçiyordur.
Tanrı aşkına hangi İmperial Majesty siler bu pis kokuyu ?
Şiir yazmayı bıraktığım gün
Yüksek ihtimal harika gittiğini düşündüğüm bir aşk yaşıyorumdur
Teypte La Vie An Rose'lar
Masamda Fransız şarapları
Yüreğim sabah yedide terk edilen yatakların sıcaklığına mazhar
Öpüşme sesleri eksilmiyordur Roz altından yanaklarda
Ben âşık olunca
İlkokulda çizdiğim evimin bacası tüter
Bir ceylan su içmeye iner İlhan Berkten
Şiir yazmaya bıraktığım gün
Bir devlet memuru olmuşumdur.
Bir kazada Kollarımı kaybetmişimdir veya
Sana yazmayı bırakmışımdır.
En sevdiğim insanın ölmesiyle
Notre Dame Katedrali'nden daha çaresiz bir yangına tabiidir belki bedenim.
Gerçek acılara şiir yazılmaz ne de olsa.
Yazmayı bıraktığım gün
Piyango bana çıkmıştır.
Sefalet yoksa
Izdırap yoksa
Şiire ne hacet ?
Nazımlar, Orhanlar, Edipler doğar mı plazalardan ?
Yazmayı bıraktığım gün
Dünya da akan son göz yaşının davası çözülmüştür o vakit.
Dünya barışı sağlanmış
Cinayetler nihayete kavuşmuş
Hapishaneler iş yapmaz olmuş
Kadına şiddet bitmiş
Atatürk yeniden doğmuştur Anıtkabirden.
Şiir yazmayı bıraktığım gün
Sanırım artık yaşamıyorumdur.
Ruhum ebedi akıbetine uğurlanmış
Kalem tutan duygularım son şiirimle mühürlenmiştir sayfalara.
-Makrun Apak