kelimeleri beraat etti sükut lehçesinin
şimdi zincirlerinizi kırıp sessizliği dinleyin
o sessizlik ki müessif zamanların yoldaşı
çocuk hıçkırıklarının
yol bilmez arkadaşı...
geçmişin terkinden yürür düşlerimiz geleceğe
rutubetli gri duvarın gözleri gibi
hasret çeker özlemlerimiz
gök kuşağının yedi rengine
kapatma kulaklarını
sessizliğin uğultusu ile üzerini ört gözyaşlarının
üşümesin ağıtlarımız
bir yanım darağacı oy leylim
dalı yok yaprağı
sallanan canlardır meyvesi
sevdamızı besler amma
sesi yok, nefesi yok
kurbanlık hayaller yetiştirdim bayrama
arifesi imansız sancı
ne gıcır ayakkabı
nede en afilisinden takım elbise
yakasız, düğmesiz
beyaz bir kumaş biçtiler düşlerimize
feryat etme
yana yakıla değil
susa susa sessizliği dinle
aşkla, özlemle ve tüm kırgınlıklarımızla, kinle!
gürültüye yer yok oy leylim
susarak söyleyeceğiz
sevdanın türküsünü
Okan KİLİT