içimin ıssızlık halleri bunlar
bulutlar evleri geçti az önce
gül batığı notalar duydum
bazıları dikenli
şarkı söylemeyen notalar
ağlayası dünya
dünün kör
yarın daha kör dünden
sayıklıyor bedenim aysız heceler
sevbaharında kaldı düşler
birbirinden hüzün
bir iç çekimlik zamanın dizine
bağdaş kurar kesilmiş yüzüm
tak takıştır şimdi
elvedacı gülüşler
evler bulutları geçti
az önce gördüm
ben o meleğin adını koymadan daha
nadasa çektim umutları nedense
gitti masallardaki küçük evler
durulmadı ekmek durulmadı su
yandım susuzluğumdan
çağla/yası dünya
eteğin kırışmasın /aman
saçın bozulmasın /ah
gözünün karası olayım bir anlamda süs
dinlesin kendini biraz
kibarlık abidesi aklım
bıçak sırtında nasıl olsa ecel
boz parmağımı uzattım
küs
dul bakışlı sabahlar sundum sana
ürperen
veya göz
yaza çözülmüş sundurmalarda dökülen her yaş için
ömrümün bağlacı değilsin -de
bırakıp unuttular bizi de
diyorsun açık seçik
yüzyıllar öncesinde
okyanusun dibindeki batık
altın-sarısı yürektik hepimiz içinde kaldık
berrak ve ince
.
Haziran 2019