Güneş yükselmeden gökyüzünün göğsüne
Yakmadan ensemizi o en cömert haliyle
Avuç içlerimizde biriktirmeden damla damla terleri
Sen ver ellerini
Ilık bir Tebriz akşamında
Göz kırpmadan bir yıldız
Bitmeden o sonu gelmeyen masallar
Öldürmeden zalim sultan Şehrazat'ını
Sen öldür kibrini gözlerimde
Yarılmamışken babamızın göğsü
Ve henüz "aşk" düşmemişken ilk günahlara
Şirke düşmeden Haris, tövbe etmeden İblis
Sen gel bana cennet kokularıyla
Özgür bulutlar, birleşip de isyan etmeden
Ağır ağır yeryüzüne inmeden,
Ve öfkesini kusmadan üstümüze damla damla
Sen dökül dudaklarıma,
Serin serin.
Yüreğim soğumadan
Vakit dolmadan
Ama
İlla
Çam ağaçları kurumdan
Gel…