Henüz dizlerimde çocukluğumu sallıyorken
Dipsiz bir kuyuya
Son sürat inen taşın
Çaresizliğini takındım boynuma
Düşüncelerin kıskacında büyüdü gözlerim
Gerçek bir ders verdi uykusuzluk,
Öğrendim, geceler çok uzun.
Gençliğimi boğazıma düğümleyip
Hüznünü dağıtmak için annemin
Büyümeye odaklanmıştım ki;
Tam adam olacakken serkeşliğe alıştım
Yaklaştım derken bir mesleğin elinden tutmaya
Arkama bakmadan uzaklaştım her güzel şeyden.
İsyanlarım dantel gibi işlendi sicilime
Gocunmam asla, bahtsızlığım Allah vergisidir.
Güpegündüz,
Edeplice yürürken yolumda
Hasımlarımın kurduğu kapana kısılsa da kuyruğum
Yalan yok, yine de çok çalıştım insanları sevmeye
Nerede bir haksızlık görsem
Karıştım tam ortasına kavganın
Saklarım tamamını utanmadan,
Güçlülere karşı yenilgilerim hâlâ cebimdedir.
Ama yeter!
Sabrım tükenmekten ölgün
Benden bu kadar
Çok geldiniz üzerime
Sustukça ezdiniz,
Gemilerim teker teker karaya vurdular,
Bunu siz istediniz;
Benim için insanlık artık yok hükmündedir.