İkbal Vurucu ve İdris Kılıçaslan'ın "Milliyetçilik Soruşturması" kitabından
Aradan bir asır geçmiş. Muhakkak ki birikim azalmamıştır, artmıştır. 20. yüzyıla girerken elimizde Vanî Mehmet Efendi, Namık Kemal ve daha birkaç kişinin yazıp çizdikleri vardır. Göktürk Bengütaşları okunmuştur ama bizim tarafımızdan değil; henüz bizim aydınlarımız arasında yaygın olarak bilinmemektedir. Divanı Lugat-it Türk ve Kutadgu Bilig'de de durum aynıdır… Türkçülüğün Esasları'nın ilk yayın tarihi 1923'tür. Asrın başında Peyami Safa henüz 1, Fuat Köprülü ve Zeki Velidi Togan 10, Yahya Kemal 16, Sadri Maksudi Arsal 22 yaşındadır. Daha başka dev isimleri de sayabilirsiniz. Bize zamanca en yakınlar, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Mümtaz Turhan, Faruk Kadri Timurtaş, Arif Nihat Asya, Erol Güngör, Mehmet Eröz, Necmettin Hacıeminoğlu, Mustafa Kafalı, Durmuş Hocaoğlu ve diğerleri henüz doğmamıştır bile.
Bunları niçin saydım? Şunu göstermek için: 21. asrın başında 20. asrın başına göre kat be kat daha büyük bir birikimin mirasçılarıyız.
Fikrî açıdan çok daha güçlüyüz. Ama fikri taşıyacak, yeniden üretecek ve üzerine yeni zirveler inşa edecek camia olarak dağınığız. Erol Güngör ile Sadri Maksudi'nin, Zeki Velidi Togan'ın, Osman Turan'ın eserleri ya artık basılamamaktadır veya ta 1980'lerde basılmış nüshaları hâlâ satıştadır. Biner adet basılan temel kitaplarımız on yıllarda bitmemektedir. Erol Güngör'le Sadri Maksudi'nin yeni baskılarının yapılamadığının ne biz farkındayız, ne de Türkiye farkında.
Toparlarsak, 21. Asrın başında Türk Milliyetçiliği 20. Asrın başındaki hâline göre: Fikir birikimi olarak daha ilerde, o fikri taşıyan camianın niceliği, niteliği ve heyecanı bakımından daha geridedir.