Cumhurbaşkanı Erdoğan ikili ilişkilerde bulunmak üzere Paris' e gitti. " Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile on günde bir görüşmek zorunda olduğunu "söyleyerek dert yanan Cumhurbaşkanı Macron' la önemli görüşmelerde bulundu.
ABD ve ABD tarafından diz çöktürülen Almanya kapılarının kapandığı dönemde Fransa' ya yapılan bu ziyaret aslında oldukça önemli. Fransanın merkez medyası sayılan Le Figaro gazetesi, "Bu ziyaret, darbe girişimi ve Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini genişleten anayasa referandumundan sonra duraksayan, Irak ve Suriye'de ABD ile ilişkilerin zora girdiği bir dönemde, AB üyeliği sürecine de yeni bir momentum kazandırmak için bir fırsat." yorumunu yaptı.
Önemli bir NATO üyesi Türkiye, "yeri doldurulamaz stratejik bir ortak, böyle bir ortaktan kopmanın ancak olumsuz etkileri olur. " diyerek "Göç krizi, DEAŞ militanları, Orta Doğu'da Rus güçleriyle bölgedeki kargaşaya dikkat çekti. Avrupa' ya olası göç dalgasının ve terörün sıçramaması için Türkiye' nin kalkan görevi yapmasını AB havucuyla devam ettirelim tavsiyesinde bulundu!. Üstüne birde Airbus'un yeni uzun menzilli uçağı A350'yi sattılar!. Bu ziyaretten oldukça karlı çıktıkları kesin.
Trump' da Ortadoğu ziyaretinde Suudi Arabistan, Katar ve İran' a Boing uçakları satmıştı!! THY' nin belli bir kapasitesi var. Kapasitenin üstünde satın alınan bu uçaklar, bölgede stratejik ortaklığın devamını sağlayacak mı kestirmek zor..
İngiltere ziyareti sırada olabilir. Orada ne gibi fatura önümüze konulacak bekleyip göreceğiz. Gerçi derin İngiliz siyaseti böylesi ayan beyan ilişkilere girmez.. Faturayı ödediğimizi bile anlamayız. AB ile gerilen ilişkilerin düzeltilmesi yoluna girilmesi memnuniyet verici. Bölgede ABD ile birlikte savaşı çıkaran Avrupa, oluşturdukları huzur ortamlarının ve sosyal refahlarının sürekliliğini sağlamak için Türkiye' ye muhtaç. Üstüne üstlük birde rüşvet verir gibi fatura ödemek ne tür bir siyasetin sonucu?
Türkiye' nin batısına ciddi silah ve asker sevkiyatı yapılıyor. İranda İslamcı rejimi devirecek boyutta olmayan 15 Temmuz benzeri olaylar, Trump'ın İran'da sokağa çıkanlara 'Müsait bir zamanda size destek veririz' sözleriyle bitti. İlginç..
Obama döneminde Temmuz 2015'de ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Çin arasında 'Nükleer Anlaşma" imzalandı.
Obama Pentagon'da İsrail yanlısı Şahin kanat ile İsrail' in istemediği bu anlaşmayı 'Bu anlaşmanın alternatifi nükleer bomba ve savaştır' dedi. İran söz verdi ABD' de ekonomik ambargoyu kaldırdı. Trump seçim kampanyasında başkan olursa Obama'nın İran ile yaptığı bu 'aptalca' anlaşmayı iptal edeceğini ve İran'ı cezalandıracağını her fırsatta söyledi…Ve her konuşmasında İran'ı hedef aldı…
Trump, Kudüs'ü İsrail'in tek başkenti olarak tanıyıp ABD Elçiliğini Kudüs'e taşıma kararından sonra verdiği gibi 13 Ocak 2018' de süresi dolacak Nükleer Anlaşmayı iptal etmek istiyor. İran'daki kalkışma aslında ABD kamuoyununa yönelikti. Trump' ın Nükleer Anlaşmayı iptal etmesine rıza göstermelerini sağlamak. Trump ve İsrail savaşa doymuyor, doymayacaklarda. Tevrat ve İncil'deki kafirlere karşı din savaşı yaptıklarını 'Armageddon'a atıfta bulunarak ibadetle eşdeğer görüyorlar.
İsrail'in hedefi İran'ın tüm nükleer tesislerini ve askeri gücünü çökertmek ve İran' ı vurmak!!! İran'daki Muhafazakar İslamcı Şahin Kanat da Nükleer Anlaşma'nın iptalini istiyor ve İsrail'i nükleer silahlarla yok etme planları yapıyorlar… Hamaney 2015'te " 25 yıl sonra bölgede İsrail diye bir ülke olmayacak' dedi. Onlar da 'esas kafir' İsrail ve Büyük Şeytan ABD'yi yok etmek istiyorlar…"
İran, siyasal İslamcılar marifetiyle kullanılmıştır. " ABD ve AB İran devrimi ile İslam dünyasını Sünni-Şii bloklara ayırdılar. Arap petromonarşilerine korku salıp milyarlarca dolarlık silah sattılar. Şah döneminin "dünyanın beşinci büyük ordusu"nu imha ettiler. Irak'ın enerjisini tükettiler. Gerici Siyasal İslam ideolojisini tüm bölgeye yaydılar. Tüm bunların dışında, Şah İran'ında ne kadar aklı başında aydın, mühendis, doktor, mimar varsa hepsini Amerika'ya toplayıp onların Amerika için çalışmalarını sağladılar." Yolun sonuna gelindi. Yumurta kapıda...
Nükleer Anlaşma kalktığında öncelikle bölge her an patlak verecek bir savaşın tedirginliğini yaşayacak, istikrar kalmayacak. Türkiye taviz vermeden AB ülkelerine bu yükü kaldıramayacağını, soğuk savaş siyasetini bırakarak Rusya ve Çin' le birlikte üçüncü savaşı çıkmasına engel olmalıdır. Öncelikle ABD ve İsrailin İran'a karşı askeri operasyonlara girişmesine engel olacak adımları atmalıdır. 1853 tarihinde başlayan Kırım Savaşında; İngiltere ve Fransa Rusya'yı Avrupa ve Akdeniz dışında tutmak amacıyla savaş ittifakı yapmıştı. "ABD/NATO ve Rusya/Avrasya arasında sıkışmış ve iki tarafı da idare etmeye çalışır bir görüntü veren Erdoğan yönetimi, bölgesel veya dünya çapındaki bir kıyametten, öncelikle ülke bütünlüğünü koruyarak çıkmasını..." sağladığında dünya da savaşın eşiğinde dönebilecektir.
Radikal olsun veya olmasın ABD, İsrail ve AB ile dirsek temasındaki İslamcı siyaset bölgeyi Sünni - Şii ayrışmasıyla kaynayan kazana çevirdi. Siyasal İslamcı politikalar her ne hikmetse ABD, AB ve İsrail'e yarıyor!! Demek ki Siyasal İslamcı siyaset yerine ülke bütünlüğünü ve milli birliği gözeten kararlara ihtiyaç var.
Sevgi ve Saygıyla
Sevginaz Hamevioğlu