Türk millet olarak bir lokma huzura hasretiz.
Allah bize öyle bir mübarek vatan bahşetmişki, bu mübarek vatan uğruna bir çok çileyide beraberinde sırtımıza yüklemiş.
Ben kendimi bildim bileli Türkiye terörle mücadele etmektedir.
Tanzimatla beraber, sözüm ona yenilikçi hareket adı altında koca imparatorluğun altı oyuldu. Üç kıtada var olan cihan devleti un ufak edildi. Jön Türkler kendilerine yüklenen misyon doğrultusunda, kaş yapayım derken göz çıkardılar.
Cumhuriyet döneminde ise, Atatürk'ün yaşadığı dönemde kabuğuna çekilen bu şer yuvaları çok partili dönemde tekrar hortladı.
Altmışlı yılların ortalarında başlayan gençlik hareketi hiç hızını kesmeden 12 eylül 1980 kadar geldi. Türkiye'nin yaşadığı en sancılı dönemdi bu zaman dilimi.
12 eylül askeri darbe çoğu insanımızın umudu olurken, maalesef bir çoğununda hayallerini kâbusa çevirdi. Adaletsizlikler, idamlar, rüşvet ve en önemlisi dilde ve inançtaki bölücülük bu hain darbe ile milletimiz arasında yeni bir boyut kazandı.
Bölücü terör örgütü yeni bir ivme kazandı. PKK ilk kanlı eylemini 5 temmuz 1993'te Erzincan'ın Kemahiye ilçesinin Başbağlar köyünde 33 vatandaşımı katlederek gerçekleştirdi.
Daha evvelinde de bir çok eylemleri olan bu cani örgütün yapmış olduğu ilk büyük eylemi Başbağlar katliamıdır.
Maalesef o günden bugüne hiç gündemden düşmeyen bir Kürt Türk çatışması hep konuşularak gündemde taze tutuldu.
İktidarlar eli ile beslenen bu eli kanlı terör örgütü maalesef kendine epeyce taraftar buldu, sempatizanlar kazandı.
Ağzı açılan konuştu..
Apoyu dünya lideri olarak gören gazeteciler oldu..
Aponun varlığı Türk siyaseti için bir kazanç diyenler oldu...
Aponun mesajı yayımlanmadan, kendi demeçlerini yayınlamayan pısırık başbakanlar oldu...
Dağdaki eşkiyaya kurşun sıktırmayan hain paşalar oldu...
Apo ve çetesi üzülmesin diye Türk bayrağını ve Atatürk resmini indiren soysuz iktidarlar oldu...
Apo istedi diye Türk askerine iftiralar atılarak kumpaslar kuruldu...
Televizyon ekranlarında PKK ve bebek katilini övmek için yarışa giren kıytırık gazeteciler oldu...
Açılım rezaleti adı altında, Türk milletini kandırma turlarına çıkan sanatçı bozuntuları oldu…
……..
Bu olduları o kadar çoğaltabilirizki, saymakla bitmez...
…Ve şimdi yeni ana kuzuları katledildi. 2016 da kaçırılan 13 vatan evladının, canını bu vatana seve seve veren 13 yiğidin yasını tutmaktayız...
Nutuklar gır gidiyor...
„Kanları yerde kalmayacak…",
„İntikamlarını alacağız…„
......
Dün bu şerefsizleri öve öve yere göğe sığdıramayanlar, bugün yas tutmaktadırlar.
İnanmıyorum ben onların takiyeli ve kir dolu ruhları ile döktükleri göz yaşlarına…
Murat Karayılan'ı yakalayıp parçalayacakmış...
„Keşke" diyorum ama önce Karayılan'ın en büyük destekçisi olan siyasetteki o gizli şerefesizleri parçalasanız...
Mesela Bahçeli'nin özel ricası ile salıverilen Ahmet Türk...
Onlarca Ülkücü zindanlarda çile çekerken, Bahçeli'nin Ahmet Türk sevdasını sorgulamak gerekmez mi?
Televizyonlarda PKK ve Apoyu övmekten damakları kuruyan Hilal Kaplanlar, Bengüsu Karacalar, R. Ozan Kütahyalar, Nagehan Alçılar, Mehmet Barlaslar'ın hiç mi suçları yok..
Çok güzel şeyler olacak diyerek, PKK'nın değirmenine su taşıya Abdullah Gül ve „PKK yı övmeyi suç olmaktan çıkaran bizim iktidarımızdır…" diyen Bülent Arınçın hiç mi suçu yok...
Eğerki teşhisi doğru koymazsak, tedaviyi yapmakta zorlanırız.
Dün bize sövenler, bugün bizim çizgimizde ve hatta daha ileri boyuta geldiler. Ama bendeki kanaat bu esnek omurgalı yaratıkların ne göz yaşlarına, ne de söylemlerine maalesef inanmıyorum.
Türki siyasetine şekil verenlerin omurgaları kırık, kafaları karışık ve onun içindir ki ne ekonomide, ne ülke güvenliğinede sağlıklı karar almamaktadırlar.
Türkiyeyi Milliyetçi gözüken riyakarlardan, Müslüman gözüken sahtekarlardan kurtarmadığımız müddetçe daha çok göz yaşı döker, daha çok acı çekeriz.
Allah başka acılar göstermesin..
Allah şehitlerimize rahmet, geride kalanlarına sabırlar versin.
Haki Korkmaz