Büyütmeyin demenin mantığı yok. Önemli konular bunlar. Hedef %50.01 ise ona göre adım atılmalı dedik. Lakin her önüne gelene de buyur demenin mantığı yoktur. Biraz da kalite olsa biraz da seçicilik gelse ne güzel olur. Boş hayal mi benimkisi?
AKLIN YOLU
"Meral Akşener yeterince palazlanmadan Bahçeli erken seçim diyebilir."
Artık dönüşü yok. Erken geç fark etmez. Herkes yollarını ayırdı. Merkez takım artık kendi çatısı altında siz kendi çatınızda.
Garip olan siyasi hayatımızın yarım asırlık çınarının hesabını kurulmamış bir parti üzerinden yapması.
Bu satten sonra seçimin erkeni olsa da olmasa da merkez bir atak yapacak. Merkez yapmış olduğu hatalara rağmen Türk siyasetinde yeni bir nefes olacağı kesin.
Yeni bir hareket yeni bir parti kuruluş aşamasında mutlaka doğum sancıları çekilecektir. Yalnız bu sancılar bazı isimlerden kaynaklanırsa sıkıntı daha büyüyecek gibi duruyor. Yeni parti hakkında önüne gelen açıklama yaparsa bu işin içinden çıkılmaz.
Öncelikle parti oluşumu aşamasında gözle görülen bir teşkilâtsız olmanın verdiği başıboşluk var.
Tamam partinin kuruluşu ekim veya kasım. Peki o zamana kadar kim bu oluşumun görüşlerini açıklayacak. Bunu organize etmek bu kadar zor bir iş olmasa gerek.
Turkiye'de gündem çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Peki bu gündemle ilgili görüş ve düşünceleri kim açıklayacak? Herşey sayın Akşener'in açıklamalarına mı bağlı olacak kuruluş dönemine kadar. Yani yine tek kişilik oluşum/ parti görüntüsüne devam.
Zaman geçtikçe bu oluşum kan kaybediyor diye aylar önce ifade etmiştim. Bugün de aynı noktadayım. Her geçen gün kan kaybediyor yeni oluşum/parti. Istişarelerde yapılan teknik hatalar. Merkez ifadesinin tam olarak açıklanmaması. Ülkücü tabanın ihmal edilmesi. Sayın Akşener için çok büyük yakıştırmalar yapılması. Yapıcı eleştiriye bile tahammül edilmemesi. Tek adam görüntüsünden vaz geçilmemesi. Kadro hareketinin unutulması. Eskimiş veya kaşarlanmış bazı siyasetçilerin devreye girip halihazırdaki mhp yönetimlerini arayıp istifa etmelerini istemesi.
(Bunun en bariz örneği Malatya'da yaşanmıştır.)
Ülkücü hareket mensupları bu merkez oluşumunun neresinde tam olarak belirtilmemesi. Anadolu unutuldu. Istişare denilirken sen ben bizim oğlan hesabı zaten bilinen sayın Akşener'in yanında olanlarla görüşüldü. Bu arada balgatta muhalif olan geniş bir kitle bu istisarelerde unutuldu.
Büyütmeyin demenin mantığı yok. Önemli konular bunlar. Hedef %50.01 ise ona göre adım atılmalı dedik. Lakin her önüne gelene de buyur demenin mantığı yoktur. Biraz da kalite olsa biraz da seçicilik gelse ne güzel olur. Boş hayal mi benimkisi?
Kiminle konuşuluyor kiminle yola çıkılıyor bilmek gerek.
Büyüyelim derken kendimizi kaybetmeyelim.
Merkez derken milliyetçi yürekleri unutmayalım.
Üç beş kişi ile yola devam edecek bir oluşumun ilk seçimde %20-25 arasında oy alması gerçekten başarı mı olacak?
Bu arada hayır oyları nasıl bir hamle ile bir arada tutulacak?
Erken seçim hamlesinin karşısında ne yapılacak? Tamam bir yerler sayın Akşener'in büyümesinden çekiniyor ama acaba oluşum hamleleri doğru yapılıyor mu?
Artık yollar ayrıldığına göre bekleyip göreceğiz neler yaşanacak neler göreceğiz.
Aklın yolu birdir.
Bu yol doğru düzgün bir ıstişareler yapmaktan geçer. Bir dönemin kavgasını vermiş yiğitlerle görüşmekten geçer. Adama göre değil davaya göre bir yol çizmekten geçer.
Ben yaptım oldu bitti denilirse aklın yolundan sapılır ve sonu hüsran okur. Gerek davanın gerekse Türk milletinin kaybeden zamanı ve kaybeden tek bir insanı yoktur. Herkes planını programını bu çizgiye göre yapsın.
Hayır oyları kimsenin tekeline verilmemiştir.
Türk milliyetçileri de kimsenin güdümünde olmayacaktır.
Doğan Ay