Temel, karısı Fadime ile yürürken karşılarına sarışın bir afet çıkmış. Genç kadın yanlarından geçer geçmez Fadime;" Şu genç kadinlaru hiç anlamayrum Temel!" demiş "Karu pir gerdanluk, iki pilezuk ve telkari küpeler takmuş. Tırnaklaruna Cutex oje sürmüş, kulak arkalaruna Chanel 5 sıkmış. Ve de Yves Saint Laurent çantası var."
Temel;" Pes vallahi Fadume!" demiş " Yani 5 sanuyede tüm punlaru nasıl gördün? Siz kadunlardan korkilur yani!"
Fadime:" Ne yani!" demiş "Sen dikkat etmedun mi sanki?"
"Yoo… " demiş Temel " Pen sadece uzun paçaklu, iri göğüslü, sıkı kalçalu, yeşil gözlü, sarişun genç bir kadun gördüm, Ha pir de parmağunda nikah yüzüğü yokidu hepisu pu!"
Olaylara nasıl bakarsanız o şekilde görürsünüz.
Temel ile Fadime aynı noktaya bakıyorlar ama çok farklı özellikler görüyor. İşte bugün siyaset arenası da tıpkı Temel ile Fadime'nin bakış açısında olduğu gibi. Özellikle iktidar ve destekçileri bir türlü bizim gördüğümüzü görmüyor. Kim bilir belki de görmek istemiyor. Veya gördükleri işlerine gelmediği için görmemezlikten geliyorlar.
Niçin böyle oluyor?
Bunun adına algıda seçicilik de denilebilir.
Olaylara istediği noktadan bakma hastalığı da diyebiliriz.
Pkk feto enflasyon olaylarına bakışın bu kadar farklı olmasının başka açıklaması olmaz/olamaz.
Bir yandan pkk elebaşı ile görüşmeler yapılması bir yandan elebaşının kardeşinin trt ekranlarına çıkarılması ve kaybedilen seçim sonucunda höykürmelerin başka izahı olamaz.
Ergenekon Balyoz davalarının düşmesi sonucu ortaya çıkan tablo bakış açısı farklılığı değil midir?
"Ben yaptım doğrudur. Benim bakış açım yanlış olamaz." Diyerek kararan hayatları görmemezlikten gelmek içine düştüğümüz bataklığın resmidir.
Aynı olaya bakıp bu kadar farklı birbiri ile ilgisi olmayan yorumlar yapabilmek toplum olarak sağlıklı düşünmediğimiz gerçeğini de ortaya koymuştur.
İnşallah bir gün Temel ile Fadime gibi değil de ortak akıl ile olaylara ortak bakış açısı kazanırız.
Doğan Ay