Başörtüsü tamam da zina ne olacak
Cumhur ittifakı ib.neler/LGBT'ler üzerine kafa yorarken bunlar üzerinden ailenin korunması gerekliliğine ihtiyaç duyarak anayasal düzenlemeye giderlerken, niçin eşlerini aldatan orsb.ların/pzvnklerin başkalarından peydahlayıp masum insanların üzerine yazdırdıkları masum çocukların soy bağlarının karıştırılmasıyla ilgili anayasal düzenlemeye ihtiyaç duymazlar. AKP'nin suç olmaktan çıkardığı zinaya tekrar hapis cezası getirilmesini niçin istemezler. Başörtüsüne sahip çıkmak İslami oluyor da evli olup eşlerini aldatan ors.punun/pezvg'nin yaptıklarını masumlaştırmak da mı İslami dir. Benim de mensubu olduğum İYİ PARTİ'nin, cumhur ittifakının türban/LGBT'ye ilişkin hazırlayıp meclise getirilmesi ve onaylanması sürecindeki anayasal düzenlemeye iyimser bakılacağı parti sözcüsü Kürşat Zorlu tarafından ifade edildi. İYİ PARTİ'nin bu anayasal düzenlemeye iyimser bakmasını bir şarta bağlaması gerekiyor; Müslüman Türk milletinin vicdanında da tasvip göreceği aşikar olan "Evli çiftlerin zinasına hapis cezasının getirilmesi" düzenlemesinin de eklenmesini talep etmelidir.
Kumpas geleneği devam ederken...?
Bizler kumpas geleneğinin nasıl başlayıp nasıl devam ettiğini çok iyi biliriz. 6'lı masanın tarafları da çok iyi bilirler. Dolaysıyla, millet ittifakının adayını yasal süreç başlayacağı ana kadar açıklamaması; kumpası siyasi varlıklarının geleneksel uygulaması haline getirenlere karşı bir tedbirden dolayıdır. Hatırlayalım lütfen, İYİ PARTİ'nin kurulduktan sonra ilk seçimlere girememesi için kurgulanmış kumpas bir gün önce fark edildiği için CHP'den 15 vekil transferi ile kumpas bertaraf edilmişti. Hatta İrecep, kumpas kurgusunun kahramanlarını görev ihmali nedeniyle fırçalamıştı. Bunlar var ya bunlar; kumpasçı fetö mirasçıları bunlar; eğer millet ittifakı adayını yasal süreç başlamadan bugün açıklasa yarın adayın bacısı ile resmini bulup "Zina halinde basıldı" diye manşet atarlar, mağdur "O hanımefendi benim bacımdır" diyene kadar seçim olur biter sonra da kumpasçılar pişkin pişkin "Atı alan Üsküdar'ı geçti" derler. Kaldı ki adayın kim olduğunun önemi mi kaldı; tek seçenekli sürece girdik; Edoğan'ın karşısındakine oy vermek.