"Yeni sisteme geçince Türkiye uçuşa geçecek" dediler. "Dolar, Euro düşecek" dediler. "Ekonomi düşecek" dediler. "Terör bitecek" dediler.
Sonuç? Ne söyledilerse tam tersi oldu.
Dolar 4.50 TL seviyesinden 5 TL ye çıktı. Euro 5.30 TL seviyesinden 5.80 TL ye çıktı.
Şehitler gelmeye devam ediyor. En son 11 aylık bir bebek ve asker eşi şehit oldu.
Ekonomi desen tepetaklak gidiyor. Faizler yükseliyor, enflasyon yükseliyor. Zamlar yağmur gibi yağmaya başladı. Ekmeğe zam, benzine zam, doğalgaza zam, ulaşıma zam, iğneden ipliğe her şey zam kapıda.
Peki, bu sonuca şaşırdım mı? Kesinlikle hayır. Çünkü böyle olacağını seçim öncesi defalarca yazdım. Sadece sistemin adını değiştirerek ülke şahlanmaz. Zihniyetin değişmesi gerekir.
Ülkede zihniyet açısından değişen hiçbir şey yok. Aynı tek adam zihniyeti, aynı her şeyi ben bilirim kafası, aynı biat kültürü, aynı zorbalık devam ediyor.
Parlamenter sistem varken de böyleydi. Başkanlık sistemine geçince mevcut durum daha da sertleşti. Artık cidden her şey tek adamın iki dudağının arasında…
Koskoca devletin yönetimi, iktidarı boyunca defalarca kandırılan birine bırakılırsa neler olacağını tahmin etmek için üstün zekâlı yok.
Mesele sadece devleti yönetenlerin basiretsizliği olsun. İsterse Atatürk gibi bir deha olsun günümüzde hiçbir devletin yönetimi tek bir kişinin iradesine bırakılmamalıdır.
Yaşadığımız çağ tek adamlık çağı değil. Tek adamlık çağı 2. Dünya savaşı sonunda bitti. İnsanlık tek adamlığın nasıl felaket getirdiğini 2. Dünya savaşında çok acı şekilde öğrendi.
Çağ, demokrasi çağı, hukuk çağı, bilgi çağı… Artık dünyada hukukunu, demokrasisini sağlam işleten, bilgiye bilime önem veren devletler söz sahibi oluyor.
İtibar saray duvarlarıyla olmaz. İtibar hukukla olur, demokrasiyle olur, üretiminizle olur.
Dünya, saraylarınızın gösterişine bakmaz. Nitelikli ne ürettiğinize bakar. Dünyaya ne sattığınıza bakar.
Türkiye şu anda Dünyaya nitelikli ürün olarak ne satıyor? En güçlü silahımız Tanrı'nın lütfu olan tarımdı. Onu da bitirmeyi başardılar.
Tarım bitince geriye ne kaldı? Araba mı üretiyoruz? Uçak mı üretiyoruz? Yeni bir yazılım mı geliştiriyoruz?
Üretimin olması için özgür düşünce ortamının olması gerekir. İnsanların geçim derdi sorunu olmaması gerekir. Gençlerin eğitimine önem verilmesi gerekir.
Bu zihniyet devam ettikçe bu yazdıklarımın hiçbirinin gerçek olması mümkün değil…
Sadece üretim değil böyle bir zihniyetin olduğu bir ülkeye yabancı yatırım da gelmez. Hatta yerli yatırımcı bile kaçar.
Çünkü hiç kimse yarın şirketine el konulacağı belli olmayan bir ülkeye yatırım yapmaz.
Üretim yok, dışarıdan gelen para yok. Ne olacak? Bence Doların hala 5 TL olduğuna şükredelim.
Milletçe çok daha kötü günler bizleri bekliyor. Tanrı, Türk Milletini korusun…
BARIŞ ATAGÜN