Malum Bekri Mustafa'yı duymuşsunuzdur.
Bekri Mustafa''nın meşhur hikayelerini de okumuş veya dinlemişsinizdir.
Gündem cuk diye oturur bazı hikayeler. İste o hikayelerden biri hikâye şöyle:
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede "Küçük Ayasofya Camii"nin önünden geçmektedir... O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa'yı "hoca" zannederek namazı kıldırmasını söylerler.
"Yok, ben hoca değilim" dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder. Bekri Mustafa gülerek cevaplar:
"Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya'ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar..." dedim.
Hikâye böyle...
Peki, ben bu hikâye nereden aklıma takıldı?
Nereden olacak efendim, etrafımız "Bekri Mustafa"larla dolu…
Her yanımız Bekri Mustafa ile çevrili. Herkes "imam oldu!"
Herkes "kahraman oldu!"
Herkes "ülkücü oldu!"
Herkes "uzman oldu!"
Gelde ortamda Bekri Mustafa'yı anma. Mümkün mü?
Nereye baksan Bekri Mustafa dolu.
Nereye baksan herkes ülkücü.
Galiba arada biz kaynadık gitti. Offf offff…
Ne ülkücüler çıktı be.
Ama bizim gerçek ülkücülere laf anlatamazsın. Adama ülkü ocakları genel başkanı kefil oluyor yine de burun kıvırıyor bizim ocaklılar.
Adam ülkücüymüş işte.
Belgesi ocak genel başkanı. Buna da itiraz etmeyin. Siz tanımıyorsunuz diye ne yapalım?
Kayseri ülkücüleri utanın be böyle böyük bir ülkü devini tanımıyorsunuz. Ankara'ya sözüm yok zaten. Adama ocaklarda büyük reis derlermiş siz neredeydiniz o günlerde? Allahım sana şükürler olsun. Bize bu günleri gösterdin yaşattın. Bu ülkü devlerini ortaya çıkarttın.
Ne mutlu bize özhaseki gibi bir ülkü devi yetiştirip siyasete kazandırdık.
Gel de gurur duyma.
Allah var ocak genel başkanı esas duruşa geçene kadar ben de bazı arkadaşlarım gibi gaflet delalet ve hatta davaya ihanet ediyormuşum.
Ocak genel başkanı kimin önünde öyle tam tekbil esas duruşta bekler?
Elbette ülkü devi karşısında.
Sagolun sayın başkan.
Bize bir gerçeği gösterdiniz.
Bu dava özhasekiler gibi yiğitlerin sırtında bu günlere geldi.
Hadi Ankara'yı anladık. Büyük yer o dönemlerde karışık. Peki Kayseri'ye ne oluyor?
Yahu Özhaseki büyük şehir belediye başkanı iken o kadar ülkücüye iş aş verirken görmediniz mi?
Başbuğ Alparslan Türkeş'i ağzından hiç düşürmezdi duymadınız mı?
Hatta şehrin en büyük caddesine Başbuğ Alparslan Türkeş adını verirken sesiniz niye çıkmadı.
Yapmayın.
Bu kadar nankörlük de olmaz. Artık ülkücülük nerede olurmuş gördünüz değil mi?
Yanınıza esas duruşta bir ocak genel başkanı buldunuz mu adresin önemi yok.
Haydi bakalım topal ördek de ülkücüyüm diyecek mi?
Ocak genel başkanı topal ördek için de kefil olacak mı?
Olmaz demeyin burası Türkiye..
Esen kalın.
Doğan Ay