Sezgin Baran Korkmaz ilk ifadesinde; "Türkiye'de 3 milyon dolar rüşvet dağıttım." demiş.
Kime kimlere dağıtılmış bu paracıklar?
İşin içinde kimler var?
Bağımsız(!) medya bu çarkın neresinde?
Siyasilere bulaşmış mı bu paracıklar?
Bir sürü deli saçması sorular.
Türkiye'nin yüz akı tarafsız medya olayın üstüne bu kadar gittiğine göre bu paracık olayı büyük bir iftira.
Bakın bütün yandaş medya Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili manşetler atıyor.
Anlı şanlı köşe yazarları konunun peşini hiç bırakmıyor. Televizyon kanalları her gün milletin gerçeği öğrenmesi için uzmanları ekranlara çıkartıyor. Yetmiyor mu daha ne istiyorsunuz sefiller?
Hangi demokratik ülkede böyle bir aydınlatma görebilirsiniz bir düşünün?
Ve ilk talebini açıklamış;" Türkiye'de yargılanmak istiyorum."
Hani Türkiye'de adalet yoktu?
Hani bizim ülkemizde hukukun üstünlüğü söz konusu değildi.
Neymiş efendim; Hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye 126 ülke arasında 109. sıradaymış olsun. Sezgin Baran Korkmaz güveniyor demekki!
Bu çok önemli bir adım ülkemiz için.
Beni Türk adaletine emanet edin diyor adam.
Sezgin Baran Korkmaz Amerika gibi adaletsiz hukukun guguk olduğu bir ülkede yargılanmak istemiyor.
Konunun dağıttığını iddia ettiği 3 milyon Dolarcıkla ilgisi alakası organik ve inorganik bağı yoktur.
Adam adalet istiyor.
Hak hukuk istiyor.
Haklı olarak da adaleti conilerde değil Türkiye'de arıyor.
Hukukun üstünlüğü ABD 4.sırada.
Yolsuzlukla mücadelede 4.sırada
Şeffaflıkta 4.sırada
Temel haklarda 4.sırada
Ne bu rezalet değil mi?
Daha ilk üç arasında bile olmayan bir ülkede yargılanmak insanın ağırına gitmez mi?
Oysa Türkiye 1-2-3 sırada.
Nasıl oluyor bu çelişki demeyin.
Demokrasinin beşiği adaletin ışığı gözleri bağlı adalet sembolünün aşığı bir ülkede yargılanmak istemek her dünya vatandaşının hayalidir.
Neyse Sezgin Baran Korkmaz Amerikan adaletine teslim edilmeyecek kadar önemli birdir.
O'nun Türkiye'de yargılanma isteği yerine getirilmelidir(!)
Doğan Ay