SOSYAL DEMOKRAT BIR ANLAYIŞ
Anadolu Ajansı'nın seçimleri manipülasyon yapacağını biliyorduk. Erdoğan'ın oylarını yüksekten açarak %50 üstünde bir yere bağlayacaktı. Bizim topladığımız ıslak imzalı tutanaklara bakarak 'seçim 2'nci tura kalmıştır' dedim. Ancak ilerleyen saatlerde böyle olmadığını gördük. Bizdeki tutanaklar ile YSK'nınkiler örtüşüyor. Oy çalındı demek pek mümkün değil." Bülent TezcanYahu bu chp ne zaman tam olarak parti olacak? Seçim gecesi kameraların karşısına geçip milleti tahrik edercesine konuşmanın ne gereği vardı? Madem ki elinizdeki ıslak imzalı tutanaklar belli bir sayıya ulaşmamış niye konuşursunuz? Adam hala çıkmış manipülasyon yapılacağını biliyorduk diyor. Iyi de güzel kardeşim madem elinizdeki veriler ile YSK verileri örtüşüyor şimdi sus. Hâlâ ne manipülasyonu?
Bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkan yardımcısı olmak bu kadar basit mi? "Manipülasyon yapılacağını biliyorduk" diyorsunuz. Yapıldı mı yapılmadı mı konu bu kadar basit. Manipülasyon yapıldı diyorsanız siz ne yaptınız? Şayet manipülasyon yapılmadı diyorsanız derdiniz ne?
Bu ülkede adam gibi bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç var. Bu seçimler bunu göstermiştir. Planı programı kadrosu ile sosyal demokrat bir yapı…
Bunun için de aklı başında bir siyaset ekibi şart. Demokrasi açısından önemli bu oluşum. Bir yerlere payanda olan işine geldiği zaman Atatürkçü olan değil gerçek samimi bir sosyal demokratlar gerek.
Yoksa bu kafa o kafaya destek olur ve sonucunda Türkiye çeker bugün olduğu gibi. Yalancı pehlivanlığa gerek yok. Güreşiyormuş gibi yaparak minderde durmanın da mantığı yok.
Bu ülkede sola içine şeytan kaçmış gibi bir anlayışı yok edebilmek için güçlü bölücülüğe prim vermeyen bir sosyal demokrat parti gerek. Alternatif olabilecek bir sosyal demokrat yapı belki içinde bulunduğumuz açmazın çıkışı olabilir. Toplumun genel değerleri ile kavgalı olmayan bir anlayış belki yarınlarımız için bir ışık olabilir.
Konuyu bir fıkra ile bağlayalım;
"Adamın biri pejo marka bir minibüs alır. Sonraki gün de minibüsü tıklım tıklım doldurup kasabanın yolunu tutar. Derken minibüs gittikçe hızlanır. Yolculardan biri;
-"Kaptan yavaş, bir yere çarpacağız." der. Şoför;
-" Sen pejo'yu biliyor musun?" diye sorar. Yolcu;
-"hayır" diye cevap verir. Şoför;
-"O zaman susacaksın." der ve devam eder. Minibüs hızlanmaya devam eder. Bir süre sonra bir yolcu daha seslenir:
-"Oğlum, ben hastayım biraz yavaş." Şoför yine sorar;
-"Sen pejo'yu biliyor musun?" Amca ne bilsin; "hayır" der. Şoför;
-"O zaman susacaksın." der ve devam eder. Bu kez bir kadın seslenir:
-"Hamileyim, lütfen biraz yavaş; çocuğumu düşüreceğim." Şoför yine sorar:
-"Sen pejo'yu biliyor musun?" Kadın "yok" der şoför yine aynı cevabı verir...
Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
-"Yavaş git kardeşim, öldüreceksin bizi." Şoför yine sorar;
-"Sen pejo'yu biliyor musun?" Genç;
-"Biliyorum lan ne olacak?" der. Şoför sevinçle ve telaşla son soruyu sorar:
-"O zaman çabuk söyle bunun freni nerede?"
Sahi Bülent bey sizin seçim gecesi baltalar mı yanmıştı?
Doğan Ay