Yüreği vatan ve Türklük sevgisiyle dolu gencecik bir Türk evladıydın. Hayallerin vardı. Vatanın için bir ülkün vardı. Mert ve yiğittin. Düşmanına karşı bile dürüst ve açıktın.
Seni bizden koparan ise Vatan ve Türklük düşmanıydı, alçaktı, kalleşti. Bu aziz vatanı bölmek isteyen vatan haini bir teröristti.
Sen bu vatan için şehit oldun Fırat'ım. Türklük için şehit oldun. Ülkün için şehit oldun. Hiçbir menfaat karşılığında satmadığın tertemiz davan için şehit oldun.
Senin şehit olmana sebep olan zihniyet ile kol kola yürüyenler şimdi bizlere yerli ve millilik edebiyatı yapıyorlar.
Uğruna canını verdiğin Türklük davasını temsil ettiğini söyleyen parti ise bugün senin katillerini koruyanlarla, senin ailene bir başsağlığı dilemeyi bile çok görenlerle birlik olup davalarını sattılar.
Belki de hiçbir zaman Türklük diye bir davaları olmadı. Belki de yıllardır biz kendimizi kandırarak bu ikiyüzlülerin peşinden gittik ama artık gözlerimiz açıldı. Gerçekleri net olarak görüyoruz.
Senin katillerinin kim olduğunu da iyi biliyoruz. Katillerinle bugün siyasi ikballeri için birlik yapanları da...
Hiçbir şeyi unutmadık… Unutturmayacağız…
Kan kaybından dolayı can verirken ambulansın nasıl dakikalarca kampüse sokulmadığını da unutmadık… Seni bıçaklayan teröristi korumak için delillerin karartıldığını da unutmadık… Hele ölümünden ancak 2 yıl sonra Ege üniversitesine sözde tepki veren zatı hiç unutmadık…
Bugün bıraktığın dava sahipsiz değildir. Bizler varız. Türk milleti var oldukça Türklük davası da olacaktır. Ne Türklüğü ayaklar altına almak isteyen Türk düşmanları, ne de koltuk sevdası için davasını satanlara Türklüğü ezdirmeyiz.
Bu vatanda Fırat Çakıroğlu gibi yiğitler bitmez. Bir Fırat ölür, Bin Fırat doğar. Türk milletinin cevherinde Fırat Çakıroğlu gibi yiğitler yetiştirmek vardır.
Çünkü Türk milleti tarih boyunca hiçbir zaman başka milletlerin kölesi ya da uşağı olmamıştır. Her zaman bağımsız, başımız dik, onurlu, yiğit bir şekilde yaşadık. Düşmanımızı bile sırtından vurmadık.
Ancak düşmanlarımız hiçbir zaman bizim kadar mert olmadılar. Kimisi ajan olarak içimize sızarak bizi içerden yıkmaya çalıştı. Kimisi sırtımızdan vurdu ama ne yaparlarsa yapsınlar yıkılmadık, boyun eğmedik.
Ulu Önder Atatürk'ün dediği gibi "Bağımsızlık bizim karakterimizdir" . Bağımsızlık Türk'ün havasıdır, suyudur, ekmeğidir. Türk milleti ekmeksiz, susuz yaşar ama bağımsız olmadan yaşayamaz.
Dün de bu şuurla yaşadık. Bugün de aynı şuurla yaşıyoruz. Yarın da aynı şuurla yaşayacağız.
Seni genç yaşta, vatanından, ailenden, sevgilinden, hayallerinden koparanlardan hesap sormazsak aldığımız nefes, içtiğimiz su bizlere haram olsun.
Senin katillerinden, katillerinle kol kola yürüyenlerden, Türklük davasını Türk düşmanlarına satanlardan hesap sormazsak kanımız bizden hesap sorsun.
Türklüğü, Türk milletini, tarihimizi, büyük başbuğumuz Atatürk'ü silmek isteyenlerden hesap sormazsak atalarımız mezarlarından kalkıp suratımıza tükürsün.
Ölüm sana hiç yakışmadı Fırat'ım… Keşke şu an yanımızda olsaydın da kol kola girerek mücadele etseydik. Peşinden lider diye gittiklerimizin bugün nasıl bize ihanet ettiğini görseydin kim bilir yüreğin nasıl yanardı. Tıpkı bizim yüreğimizin yandığı gibi…
Yine de ne olursa olsun biz duruşumuzu bozmadık Fırat'ım. Mezarında rahat uyu… Canını verdiğin Türklük davası emin ellerdedir. Türk milleti var oldukça Türk Milliyetçiliği de var olacaktır.
Belki de hiçbir zaman Türklük diye bir davaları olmadı. Belki de yıllardır biz kendimizi kandırarak bu ikiyüzlülerin peşinden gittik ama artık gözlerimiz açıldı. Gerçekleri net olarak görüyoruz.
Senin katillerinin kim olduğunu da iyi biliyoruz. Katillerinle bugün siyasi ikballeri için birlik yapanları da...
Hiçbir şeyi unutmadık… Unutturmayacağız…
Kan kaybından dolayı can verirken ambulansın nasıl dakikalarca kampüse sokulmadığını da unutmadık… Seni bıçaklayan teröristi korumak için delillerin karartıldığını da unutmadık… Hele ölümünden ancak 2 yıl sonra Ege üniversitesine sözde tepki veren zatı hiç unutmadık…
Bugün bıraktığın dava sahipsiz değildir. Bizler varız. Türk milleti var oldukça Türklük davası da olacaktır. Ne Türklüğü ayaklar altına almak isteyen Türk düşmanları, ne de koltuk sevdası için davasını satanlara Türklüğü ezdirmeyiz.
Bu vatanda Fırat Çakıroğlu gibi yiğitler bitmez. Bir Fırat ölür, Bin Fırat doğar. Türk milletinin cevherinde Fırat Çakıroğlu gibi yiğitler yetiştirmek vardır.
Çünkü Türk milleti tarih boyunca hiçbir zaman başka milletlerin kölesi ya da uşağı olmamıştır. Her zaman bağımsız, başımız dik, onurlu, yiğit bir şekilde yaşadık. Düşmanımızı bile sırtından vurmadık.
Ancak düşmanlarımız hiçbir zaman bizim kadar mert olmadılar. Kimisi ajan olarak içimize sızarak bizi içerden yıkmaya çalıştı. Kimisi sırtımızdan vurdu ama ne yaparlarsa yapsınlar yıkılmadık, boyun eğmedik.
Ulu Önder Atatürk'ün dediği gibi "Bağımsızlık bizim karakterimizdir" . Bağımsızlık Türk'ün havasıdır, suyudur, ekmeğidir. Türk milleti ekmeksiz, susuz yaşar ama bağımsız olmadan yaşayamaz.
Dün de bu şuurla yaşadık. Bugün de aynı şuurla yaşıyoruz. Yarın da aynı şuurla yaşayacağız.
Seni genç yaşta, vatanından, ailenden, sevgilinden, hayallerinden koparanlardan hesap sormazsak aldığımız nefes, içtiğimiz su bizlere haram olsun.
Senin katillerinden, katillerinle kol kola yürüyenlerden, Türklük davasını Türk düşmanlarına satanlardan hesap sormazsak kanımız bizden hesap sorsun.
Türklüğü, Türk milletini, tarihimizi, büyük başbuğumuz Atatürk'ü silmek isteyenlerden hesap sormazsak atalarımız mezarlarından kalkıp suratımıza tükürsün.
Ölüm sana hiç yakışmadı Fırat'ım… Keşke şu an yanımızda olsaydın da kol kola girerek mücadele etseydik. Peşinden lider diye gittiklerimizin bugün nasıl bize ihanet ettiğini görseydin kim bilir yüreğin nasıl yanardı. Tıpkı bizim yüreğimizin yandığı gibi…
Yine de ne olursa olsun biz duruşumuzu bozmadık Fırat'ım. Mezarında rahat uyu… Canını verdiğin Türklük davası emin ellerdedir. Türk milleti var oldukça Türk Milliyetçiliği de var olacaktır.