NOT: Bu bir masaldır olaylar ve kişiler kurgulanmış olup Kaf dağı ülkesinde bu kişiler yoktur.
Yıllar önce. Develer tellal pireler berber ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Masal bu ya bu kaf dağı ülkesinde herkes rahat ekonomi rayında teknoloji üretiminde dünya devi herşey milli ve yerli işsizlik neredeyse sıfırmış…
Bu ülkede hayat standartları çok mu çok yükselmiş. Bu ülkenin siyasetçileri sadece Kaf dağı ülkesinin gelişmesi kalkınması için kafa yorarmış. Bu ülkede kişisel özgürlükler çok önemliymiş. Hatta ifade özgürlüğü konusunda hiç taviz verilmezmiş.
Bu ülkede devlet sadece milleti için plan proje üretirmiş…
Kaf dağı ülkesinde üniversiteler bilim yuvası ve özgürlükler konusunda parmakla gösterilir durumdaymış.
Günlerden bir gün Kaf dağı ülkesinde seçim çalışmaları yapılıyormuş. Tesadüf bu ya Kaf dağı ülkesine bizim Temel ile Dursun adında iki gencimiz üniversite tahsili için gitmişler.
"Siyasi parti liderleri konuşmalar yapıyor insan hak ve özgürlükleri daha geniş olması gerektiğinden bahsediyorlarmış... Yine günlerden bir gün oy toplama gezisinde diyasetvinin biri Kaf dağı üniversitesini ziyaret etmiş.Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış.
O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
Kaf dağı ülkesinin bu ünlü siyasetçisi etkili konuştuğunu düşünerek "Sorusu olan var mı?"demiş.
TEMEL; "Ben size 3 soru soracağım." demiş;
"1-Bu kadar yıl geçmesine rağmen oylarınız nasıl oldu da artıyor?
2- Bütün önemli kurumları satarsanız bunlardan ne kadar para kazanırsınız?
3-Bu paraları nerede kullanırsanız?"
Tam bu sırada zil çalmış. Siyasetçi, "2.derste devam ederiz" deyip çıkmış.
Derse yeniden girince "nerede kalmıştık" diye sormuş.
Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış; "Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız"
deyince,
Siyasetçi "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.
DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :
"1-Oylarınızı nasıl artırdınız?
2-Bütün kurumlarımızı satarsanız ne kadar para kazanırsınız?
3-Bu paraları nereye harcarsınız?
4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı? Ve en önemlisi ;
5-TEMEL nerede?"
Sahi bizim Temel nerede?
Doğan Ay