Babamın anlattığı çok sevdiğim bir hikaye vardır Çörtücükler deyiverir diye.
Çörtücük bizim oralarda bildiğiniz hani o western kovboy filmlerinde çölde rüzgarla yuvalanan kuru ot vardır ya işte ona derler.
Babamın anlattığına göre ta çocukluktan iki arkadaş varmış. Birlikte büyümüşler ama büyüyünce ikisi de aynı kıza aşık olmuşlar. Bu arkadaşlardan biri Zengin ama az safça imiş. Diğeri Fakirmiş ama kurnazmış. Tabi ailesi kızı zengin olana vermiş. Gel zaman git zaman bu iki arkadaş birlikte pazara öküz satmaya gitmişler. Dönüşte de bir yerde mola vermişler. Kurnaz olan diğerine "şimdi ben seni burada öldürsem kimin haberi olur, kim görür kim bilir" demiş. Diğeri de "etme arkadaş hiç kimse bilmese bile çörtücükler deyiverir" demiş. Adam arkadaşını öldürmüş. Parasını almış. Daha sonra karısı ile evlenmiş. Gel zaman git zaman ovaya çalışmaya gitmişler. Ovada iken bir rüzgar esmiş ve çörtücükleri önünden yuvarlamış. Adam yuvarlanan çörtücüklere bakıp bir kahkaha atmış. Kadın da merak etmiş neden durup dururken kahkaha attığını. Biraz da üsteleyince adam kadının ilk kocasını öldürdüğünü ve öldürürken de adamın "çörtücükler deyiverir" dediğini anlatmış. Kadın daha sonra bu hadiseyi karakola bildirmiş ve olay aydınlanmış.
Bu hikaye neden aklıma geldi. Emre Cemil Ayvalı'nın konuşması herkesçe malum. "Eğer AK Parti FETÖ'yle bürokraside geçmişte kol kolaydı diyorsanız, bunu farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı" meselesi hani. Aklıma bu hikayeyi getirdi.
Çörtücükler deyiverdi yani.