Örgütlenme ve Hedefsizlik Sorunu
Çok basitmiş gibi görünse de hareketin temel sorunlarından ikisi örgütlenme ve hedef sorunudur.
Ülkenin en ücra köylerinde bile teşkilat kurmuş bir hareket nasıl örgütlenme sorunu yaşar diyebilirsiniz. Elbette böyle düşününce çok haksız sayılmazsınız. Oysa burada örgütlenme ülkeyi her alanda karış karış kucaklamak demektir. Sosyal kültürel iktisadi siyasi yönden ülkeyi güçlü örgütler ile kucaklamak demektir. Gerek 12 Eylül öncesinde gerek 12 Eylül sonrasında bir türlü örgütlü hareket olamadık.
Belki teşkilatlar oluşturduk ama bu teşkilatları örgütlü hale getiremedik. İşin doğrusu ne sanatta ne ekonomide ne fikirde örgütlü olamadık. Bireysel takıldık bireysel düşündük bireysel yaşadık her alanda.
Halbuki binlerce onbinlerce mağduru olan hareket örgütlenerek GÜÇ olmalıydı GÜCÜN elinde oyuncak değil!
GÜÇ olunacaksa örgütlenmek şart. Örgütsüz bir hareket sadece yığın olur. Türk milliyetçiliği yığın olma lüksüne sahip değildir.
Bu ülkenin geleceğinin inşasına talipsek örgütlü toplum olmak şarttır. Örgütlü olmazsak dün bugün yaşadığımız çıkmazlar sürekli karşımıza çıkacaktır.
Kültürel örgüt iktisadi örgüt bir olmanın zaruretidir. Eğer örgütlenme şartını yerine getirmezsek dağılmaya mahkumuz. Örgütlü olmanın şartını yıllar öncesinden Gaspıralı " Dilde fikirde işte birlik" diye ne güzel ifade etmiş.
"İşte birlik.
Yolda birlik.
Kavramlarda birlik.
Hedefte birlik.
Medotta birlik.
Çizgide birlik."
Var mı? Yok!
Bugün her alanda örgütsüzlük sorunu ile hedefsizlik sorunu da yaşıyoruz.
Sakın Turan filan diye garip hedefler koymayın önümüze. Daha kendi içinde örgütlenmeye gücü yetmeyen nasıl olacak da Turan kuracak?
Önce GÜÇ olalım. ÖRGÜTLÜ olalım. Yoksa geçmişimize değil GELECEK NESİLLERE FATIHA OKUYACAĞIZ!
Doğan Ay