Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göre Ecevit zamanında Türkiye ABD karşısında hazırolda bekleyen, kendini ezdiren bir ülkeymiş. Kanıtı da Ecevit'in ABD eski Başkanı Clinton ile çekilmiş bir fotoğrafı. Fotoğrafta Clinton, koltuğa yaslanmış, Ecevit ayakta konuşuyor.
Aslında bu fotoğraf bilinmeyen bir fotoğraf değil. Yıllardır sosyal medyada ak trollerin Ecevit'i aşağılamak için kullandıkları basit bir algı yönetimi malzemesi… Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın trollerin kullandığı bir fotoğraf karesini koz olarak kullanmasıyla ilk kez bir Cumhurbaşkanı'nın trollerle aynı dili konuştuğuna şahit olduk
Sayın Cumhurbaşkanı siz de çok iyi bilirsiniz ki, siyasette nasıl oturduğunuzun, nasıl konuştuğunuzun pek bir önemi yoktur. Önemli olan ne konuştuğunuz ve ne yaptığınızdır.
Ecevit, Clinton'un karşısında bir devlet başkanına saygısından dolayı ayakta konuşuyordu. Siz ise Obama'nın yanında bacak bacak üstüne atarak oturuyordunuz.
Ecevit, Türk siyasetinin Erdal İnönü ile beraber en kibar politikacılarından biriydi. Ağzından lan kelimesinin bile çıktığı duyulmamıştır. Siz ise Kasımpaşa'daki yetişme kültürünüzden dolayı tüm siyasi rakiplerinize, hatta yabancı ülkelere karşı hakaret dolu cümleler kurup yüksek perdeden konuşuyorsunuz.
Görüntüye baktığımızda siz Ecevit'ten daha karizmatik, canlı duruyorsunuz. Konuşmalarınız Ecevit'ten daha coşkulu, oturuşunuz, duruşunuz Ecevit'ten daha havalı
Peki ya icraatlarınızı karşılaştırdığımızda aynı durumu görebiliyor muyuz? Bunu anlamak için neler yaptığınızı tek tek kıyaslayalım.
Ecevit, Cumhuriyet tarihinde ABD ye kafa tutan tek Başbakandı. 1974'te ABD ye rağmen Kıbrıs'a girip soydaşlarımızı Rum zulmünden kurtardı. Siz ise ABD nin projesi Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıydınız. 2003 yılında Irak tezkeresinin geçmesi için her şeyi yaptınız ama başaramadınız. Sizin desteklediğiniz ABD, Irak'ta 1,5 milyon Müslüman'ı öldürdü
Ecevit, Cumhuriyet tarihinde Atatürk'ten sonra savaş ve toprak kazanan tek liderdi. Siz ise Türk toprağı olan Süleyman şahı bir gece yarısı yangından mal kaçırır gibi boşalttınız. Hem de terör örgütü PYD nin yardımıyla…
Sizin döneminizde Cumhuriyet tarihimizde ilk kez toprak kaybettik ve hala kaybetmeye devam ediyoruz. Yunanistan, Ege'de 18 adamızı işgal etti ama ne sizden ne de bir hükümet yetkilisinden ses yok.
Ecevit, Türk tarımını en çok destekleyen Siyasetçiydi. ABD nin haşhaş üretemezsiniz tehdidine karşı çıkarak haşhaş dâhil birçok yerli tarım ürününü üretti, çiftçiyi destekledi. Siz ise tarihe Türk tarımını bitiren kişi olarak geçtiniz.
GDO yasasıyla kendi tohumumuzu satın alır hale geldik. Tohum çeşitliliği açısından tüm Avrupa'nın toplamından zengin olduğumuz halde yüzölçümü Konya kadar olmayan Hollanda kadar üretemiyoruz. Sizin döneminizde samanı bile ithal eden bir ülke olduk. En son Bosna'da onbinlerce Müslüman'ı katleden Sırp kasabından et ithal ettik.
Ecevit, Türk işçisine en çok hak veren, işçiyi destekleyen, emeğe değer veren Başbakandı. Sizin döneminizde ise işçi, taşeron yasasıyla özel şirketlerin kölesi oldu. Cumhuriyet tarihinde iş adamları en çok sizin döneminizde zenginleşti. AKP dönemi tarihe zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu dönem olarak geçti.
Ecevit, bebek katili Öcalan'ı Türkiye'ye getirtip hapse atan Başbakan olarak tarihe geçti. Siz ise Apo'ya Sayın diyen Başbakan olarak tarihe geçtiniz.
Ecevit teröristlerle müzakere etmedi. Siz ise çözüm süreci dediğiniz bir süreç başlatıp terörü şımarttınız. Sonunda ise kandırılmışız, PKK iyi niyetimizi kullandı dediniz
Ecevit zamanında Apo süt dökmüş kedi gibi dururken sizin döneminizde Diyarbakır'da 1 milyon kişiye mektubu okunan, mesajlar veren, çözüm süreci denilen sürecin ortağı olan biri oldu.
Ecevit, bugünkü köksüz solcuların aksine milli bir solcuydu. Türklüğe sahip çıktı. Biz Milliyetçiliği Kıbrıs'ın beşparmak dağlarına yazdık dedi. Siz Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım dediniz.
Ecevit, Kıbrıs harekâtı yüzünden hiçbir zaman batının sevdiği bir Siyasetçi olmadı. Siz ise tarihe Yahudi cesaret madalyası alan tek Müslüman Başbakan olarak geçtiniz
Ecevit, gerek özel hayatında gerek siyasette her zaman mütevazı yaşadı. Bir evi ve arabasından başka bir şeyi olmadı. Devletin parasını lüks için harcamadı. Siz ise halkın % 40 ı açlık sınırında yaşarken milletin parasıyla 1100 odalı saray yaptırdınız. Devlette lüksten kaçınılmaz dediniz
Ecevit, her zaman yerli marka araç kullandı. Siz Alman markası makam aracıyla İtalyanların yaptığı köprüden geçip Eyy Almanya dediniz. Batı bizi kıskanıyor dediniz
Ecevit, 7 kez suikasta uğramasına rağmen korumayla gezmedi. Siz ise camiye giderken bile 5000 korumayla gidiyorsunuz. Kâbe'de bile yüzlerce korumayla tavaf ettiniz
Ecevit'in partisinin sembolü güvercindi. Güvercinleri avucunda severek uçururdu. Siz ise güvercini bile şemsiyeyle dürterek korkuttunuz.
Ecevit zamanında hiç kimse Ecevit'e hakaretten tutuklanmadı. Gözündeki tikinin taklit edilmesine bile hoşgörüyle yaklaştı. Sizin döneminizde hapishaneler Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan insanlarla dolu…
Ecevit'ten bahsetmişken 1970 lerdeki yağ ve tüp kuyruklarının gerçek nedeninden bahsetmemek olmaz. Çünkü bu yazıyı okuyan AKP lilerin ''Ecevit zamanında tüp kuyruğu vardı'' diyeceğini adım gibi biliyorum.
1970 lerde yağ ve tüp kuyrukları olmasının gerçek nedeni şudur:
1973 yılında Arap ülkeleriyle İsrail arasında tarihe Yom Kippur savaşı olarak geçen savaş başladı ve savaş yüzünden petrol fiyatları 1 yılda 4 kat arttı. Petrol ihraç eden Arap ülkeleri İsrail'i destekleyen ülkelerine petrol satmayacaklarını açıkladılar.
Bunun üzerine başta ABD olmak üzere dünyanın birçok devletinde borsalar alt üst oldu. Petrol kıtlığından dolayı fiyatlar katlandı. Avrupa ve ABD de başta gaz olmak üzere birçok temel ürünlerde kıtlık yaşandı.
Kısacası 1970 lerde tüp ve yağ kuyruklarının nedeni Ecevit değil Arap – İsrail savaşıdır ve tüp, yağ kuyrukları sadece bizde değil dünyada çoğu ülkede olmuştur.
Ayrıca şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim. 1973 yılındaki Arap – İsrail savaşından 1 yıl sonra Ecevit Kıbrıs harekâtını yaptığı için batı ülkeleri Türkiye'ye ambargo uyguladılar.
Eğer 1970 lerde tüp ve yağ kuyrukları olduysa ABD ye karşı dik duruşumuzun bedelidir. Tıpkı Irak'ın işgaline karşı çıktığımız için 2001 yılında ekonomik krizle bedel ödediğimiz gibi…
Kriz sonrası iktidara gelen AKP nin ilk icraatı Irak tezkeresini meclisten çıkarmaya çalışmak oldu ama CHP ve dik duruşa sahip AKP vekilleri sayesinde geçmedi. O günlerde AKP de Erdoğan'a karşı çıkan cesur AKP li vekiller vardı. Şimdi onlardan hiç kalmadı
Ecevit döneminde savaş yüzünden tüp ve yağ kuyrukları varken AKP döneminde ise hiçbir olağanüstü durum olmadığı halde başkent Ankara'da su ve gaz karneye bağlandı.
Tüm bu kıyaslamalara baktığımızda bir fotoğraf karesine bakarak yorum yapmanın ne kadar anlamsız olduğu görülüyor.
Ha illa ki fotoğraf görmek isteyenler Şeriatçı terörist Hikmetyar'ın dizinin dibinde kimin oturduğuna baksınlar.
Eğer bu yetmezse ABD Dış işleri bakanı Colin Powell'in karşısında kimin esas duruşta durduğuna bakabilirsiniz.
Bu da yetmezse ABD eski Başkanı Obama'nın kimle konuşurken elinde Beysbol sopasıyla poz verdiğine bakınız.
Konuyu fotoğraflara getirirsek Ecevit değil siz zararlı çıkarsınız. Ecevit, en hasta, yaşlı olduğu dönemde bile kandırılmadı. Peki ya şimdi?
Feto, Esad, Barzani, ABD, AB, PKK… Kandırmayan kim kaldı?
Aslında bu fotoğraf bilinmeyen bir fotoğraf değil. Yıllardır sosyal medyada ak trollerin Ecevit'i aşağılamak için kullandıkları basit bir algı yönetimi malzemesi… Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın trollerin kullandığı bir fotoğraf karesini koz olarak kullanmasıyla ilk kez bir Cumhurbaşkanı'nın trollerle aynı dili konuştuğuna şahit olduk
Sayın Cumhurbaşkanı siz de çok iyi bilirsiniz ki, siyasette nasıl oturduğunuzun, nasıl konuştuğunuzun pek bir önemi yoktur. Önemli olan ne konuştuğunuz ve ne yaptığınızdır.
Ecevit, Clinton'un karşısında bir devlet başkanına saygısından dolayı ayakta konuşuyordu. Siz ise Obama'nın yanında bacak bacak üstüne atarak oturuyordunuz.
Ecevit, Türk siyasetinin Erdal İnönü ile beraber en kibar politikacılarından biriydi. Ağzından lan kelimesinin bile çıktığı duyulmamıştır. Siz ise Kasımpaşa'daki yetişme kültürünüzden dolayı tüm siyasi rakiplerinize, hatta yabancı ülkelere karşı hakaret dolu cümleler kurup yüksek perdeden konuşuyorsunuz.
Görüntüye baktığımızda siz Ecevit'ten daha karizmatik, canlı duruyorsunuz. Konuşmalarınız Ecevit'ten daha coşkulu, oturuşunuz, duruşunuz Ecevit'ten daha havalı
Peki ya icraatlarınızı karşılaştırdığımızda aynı durumu görebiliyor muyuz? Bunu anlamak için neler yaptığınızı tek tek kıyaslayalım.
Ecevit, Cumhuriyet tarihinde ABD ye kafa tutan tek Başbakandı. 1974'te ABD ye rağmen Kıbrıs'a girip soydaşlarımızı Rum zulmünden kurtardı. Siz ise ABD nin projesi Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıydınız. 2003 yılında Irak tezkeresinin geçmesi için her şeyi yaptınız ama başaramadınız. Sizin desteklediğiniz ABD, Irak'ta 1,5 milyon Müslüman'ı öldürdü
Ecevit, Cumhuriyet tarihinde Atatürk'ten sonra savaş ve toprak kazanan tek liderdi. Siz ise Türk toprağı olan Süleyman şahı bir gece yarısı yangından mal kaçırır gibi boşalttınız. Hem de terör örgütü PYD nin yardımıyla…
Sizin döneminizde Cumhuriyet tarihimizde ilk kez toprak kaybettik ve hala kaybetmeye devam ediyoruz. Yunanistan, Ege'de 18 adamızı işgal etti ama ne sizden ne de bir hükümet yetkilisinden ses yok.
Ecevit, Türk tarımını en çok destekleyen Siyasetçiydi. ABD nin haşhaş üretemezsiniz tehdidine karşı çıkarak haşhaş dâhil birçok yerli tarım ürününü üretti, çiftçiyi destekledi. Siz ise tarihe Türk tarımını bitiren kişi olarak geçtiniz.
GDO yasasıyla kendi tohumumuzu satın alır hale geldik. Tohum çeşitliliği açısından tüm Avrupa'nın toplamından zengin olduğumuz halde yüzölçümü Konya kadar olmayan Hollanda kadar üretemiyoruz. Sizin döneminizde samanı bile ithal eden bir ülke olduk. En son Bosna'da onbinlerce Müslüman'ı katleden Sırp kasabından et ithal ettik.
Ecevit, Türk işçisine en çok hak veren, işçiyi destekleyen, emeğe değer veren Başbakandı. Sizin döneminizde ise işçi, taşeron yasasıyla özel şirketlerin kölesi oldu. Cumhuriyet tarihinde iş adamları en çok sizin döneminizde zenginleşti. AKP dönemi tarihe zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu dönem olarak geçti.
Ecevit, bebek katili Öcalan'ı Türkiye'ye getirtip hapse atan Başbakan olarak tarihe geçti. Siz ise Apo'ya Sayın diyen Başbakan olarak tarihe geçtiniz.
Ecevit teröristlerle müzakere etmedi. Siz ise çözüm süreci dediğiniz bir süreç başlatıp terörü şımarttınız. Sonunda ise kandırılmışız, PKK iyi niyetimizi kullandı dediniz
Ecevit zamanında Apo süt dökmüş kedi gibi dururken sizin döneminizde Diyarbakır'da 1 milyon kişiye mektubu okunan, mesajlar veren, çözüm süreci denilen sürecin ortağı olan biri oldu.
Ecevit, bugünkü köksüz solcuların aksine milli bir solcuydu. Türklüğe sahip çıktı. Biz Milliyetçiliği Kıbrıs'ın beşparmak dağlarına yazdık dedi. Siz Türk Milliyetçiliğini ayaklarımın altına aldım dediniz.
Ecevit, Kıbrıs harekâtı yüzünden hiçbir zaman batının sevdiği bir Siyasetçi olmadı. Siz ise tarihe Yahudi cesaret madalyası alan tek Müslüman Başbakan olarak geçtiniz
Ecevit, gerek özel hayatında gerek siyasette her zaman mütevazı yaşadı. Bir evi ve arabasından başka bir şeyi olmadı. Devletin parasını lüks için harcamadı. Siz ise halkın % 40 ı açlık sınırında yaşarken milletin parasıyla 1100 odalı saray yaptırdınız. Devlette lüksten kaçınılmaz dediniz
Ecevit, her zaman yerli marka araç kullandı. Siz Alman markası makam aracıyla İtalyanların yaptığı köprüden geçip Eyy Almanya dediniz. Batı bizi kıskanıyor dediniz
Ecevit, 7 kez suikasta uğramasına rağmen korumayla gezmedi. Siz ise camiye giderken bile 5000 korumayla gidiyorsunuz. Kâbe'de bile yüzlerce korumayla tavaf ettiniz
Ecevit'in partisinin sembolü güvercindi. Güvercinleri avucunda severek uçururdu. Siz ise güvercini bile şemsiyeyle dürterek korkuttunuz.
Ecevit zamanında hiç kimse Ecevit'e hakaretten tutuklanmadı. Gözündeki tikinin taklit edilmesine bile hoşgörüyle yaklaştı. Sizin döneminizde hapishaneler Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan insanlarla dolu…
Ecevit'ten bahsetmişken 1970 lerdeki yağ ve tüp kuyruklarının gerçek nedeninden bahsetmemek olmaz. Çünkü bu yazıyı okuyan AKP lilerin ''Ecevit zamanında tüp kuyruğu vardı'' diyeceğini adım gibi biliyorum.
1970 lerde yağ ve tüp kuyrukları olmasının gerçek nedeni şudur:
1973 yılında Arap ülkeleriyle İsrail arasında tarihe Yom Kippur savaşı olarak geçen savaş başladı ve savaş yüzünden petrol fiyatları 1 yılda 4 kat arttı. Petrol ihraç eden Arap ülkeleri İsrail'i destekleyen ülkelerine petrol satmayacaklarını açıkladılar.
Bunun üzerine başta ABD olmak üzere dünyanın birçok devletinde borsalar alt üst oldu. Petrol kıtlığından dolayı fiyatlar katlandı. Avrupa ve ABD de başta gaz olmak üzere birçok temel ürünlerde kıtlık yaşandı.
Kısacası 1970 lerde tüp ve yağ kuyruklarının nedeni Ecevit değil Arap – İsrail savaşıdır ve tüp, yağ kuyrukları sadece bizde değil dünyada çoğu ülkede olmuştur.
Ayrıca şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim. 1973 yılındaki Arap – İsrail savaşından 1 yıl sonra Ecevit Kıbrıs harekâtını yaptığı için batı ülkeleri Türkiye'ye ambargo uyguladılar.
Eğer 1970 lerde tüp ve yağ kuyrukları olduysa ABD ye karşı dik duruşumuzun bedelidir. Tıpkı Irak'ın işgaline karşı çıktığımız için 2001 yılında ekonomik krizle bedel ödediğimiz gibi…
Kriz sonrası iktidara gelen AKP nin ilk icraatı Irak tezkeresini meclisten çıkarmaya çalışmak oldu ama CHP ve dik duruşa sahip AKP vekilleri sayesinde geçmedi. O günlerde AKP de Erdoğan'a karşı çıkan cesur AKP li vekiller vardı. Şimdi onlardan hiç kalmadı
Ecevit döneminde savaş yüzünden tüp ve yağ kuyrukları varken AKP döneminde ise hiçbir olağanüstü durum olmadığı halde başkent Ankara'da su ve gaz karneye bağlandı.
Tüm bu kıyaslamalara baktığımızda bir fotoğraf karesine bakarak yorum yapmanın ne kadar anlamsız olduğu görülüyor.
Ha illa ki fotoğraf görmek isteyenler Şeriatçı terörist Hikmetyar'ın dizinin dibinde kimin oturduğuna baksınlar.
Eğer bu yetmezse ABD Dış işleri bakanı Colin Powell'in karşısında kimin esas duruşta durduğuna bakabilirsiniz.
Bu da yetmezse ABD eski Başkanı Obama'nın kimle konuşurken elinde Beysbol sopasıyla poz verdiğine bakınız.
Konuyu fotoğraflara getirirsek Ecevit değil siz zararlı çıkarsınız. Ecevit, en hasta, yaşlı olduğu dönemde bile kandırılmadı. Peki ya şimdi?
Feto, Esad, Barzani, ABD, AB, PKK… Kandırmayan kim kaldı?