Ekonomiye dair söyleyecek sözü olmayanların, son bir kaç gündür milletin gözünün içine baka baka ve alay edercesine konuşması, ucube bir anlayışın dile vurma olayı olarak görüyorum.
Çarşı ve pazarın yangın yerine döndüğü, market çalışanlarının etiket değiştirmekte yorgun düştüğü ve vatandaşın ise çaresizliğinin yüzüne vurduğu bu ortamda...
Eti gramla, domates ve biberi tane ile alın önerisi, 16'ncı LOUİS'in " Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin" sözü ile âdeta birbirini tamamlıyor...!!!
Tuzu kuru, grand tuvaletli muhteremlerin salon şakşakçıları ile milletin meselelerini değerlendirmek ve buldukları dahiyane fikirleri "YERSEN" mantığı ile ahaliye şırınga etmekten vazgeçilmelidir.
Bir eli yağda, bir eli balda olanların, sokaktaki vatandaşın ne yediğini, ne içtiğini ve akşam tenceresinde ne kaynadığını bilmesini elbette beklemiyoruz...!!!
Ancak ;
"Yapılan köprüden geçemiyoruz" diyen vatandaşa "O zaman seyret zevkini yaşa"
Veya..
gece yarısı benzine gelen zamla birlikte araç kuyrukları için "Araç bolluğu var" diyen zihniyetle birlikte...
Yalakalıkta sınır tanımayan sözde bir yazar ise, halk ekmeği kuyruğu için...
"Bu kadar abartmaya gerek yok, bakınız lüks BMW araçları için de insanlar bayide kuyrukta" diyecek kadar şirazesinden sapanlara şahit olmak elbette üzücüdür.
Yıllardır elde avuçta ne varsa özelleştirme adına satılıp, üretmekten uzak, sadece tüketim toplumu haline getirilen halka, suçlu olarak "DIŞ GÜÇLERİ" göstermek çaresizliğin ve aczin bir ürünü olsa gerek...
Fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olduğu yerde ve gelir dağılımındaki orantısız gücün altında ezilen dar gelirli insanların, değer yargılarını kendini bilmez bir kaç siyasetçinin popülist yaklaşımına meze yapılmamalıdır.
Demem o ki;
Zor günler geçiren ve yarından endişe duyan vatandaşın aklı, vicdanı ve umutları ile dalga geçmek, alaya almak ve onu umursamamak yarın tarih önünde duyacakları mahçubiyet elbette kaçınılmaz olacaktır.
Bu da böyle biline...
S.Ayhan