By Dogan Ay on Çarşamba, 16 Ağustos 2017
Category: Siyaset

ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ

Yeni bir oluşumun mükemmmel fikirleri muhteşem vaatleri olabilir olmalıdır da. Peki bunları kim hayata geçirecek? Elbette kadrolar dediğinizi duyar gibiyim. Peki kim bu kadrolar? Kimler bu hareketi bir adım ileri götürebilir? Buyurun tartışın. Yok tartışamayalım dersek eskiden ne farkınız kalacak?

TARTIŞMA KÜLTÜRÜ VE YENİ OLUŞUM

Tartışma kültürü demokrasilerin vaz geçilmez unsurudur. Hele bu yeni bir oluşum yapılanma aşamasında ise daha büyük önem arz eder.

Tartışılmalı.

Herşey herkes her konu.

Eğer tartışmazsak yeniden başa döneriz ki verdiğimiz emeğe yazık. Artık kol kırılıp yen içinde kalmasın.

Eski tas eski hamam mantığı değişsin istiyorsak tartışalım. Kırmadan dökmeden saygı sınırları içinde kalıp tartışalım. Tartışmayı zararlı diye görürsek biat kültürünü yerleştiririz yenj oluşuma. Oysa bizim kavgamız biat kültürü ile.

Genel merkez seçici kurul ne yaparsa doğrudur diyerek yeni yol açılamaz.

Elbette tartışılacak.

Kim ne getirir kim ne götürür tartışılacak ve tartışılmalı.

Burada ilkeler üzerinde bir oluşum inşa edilecekse bu ilkeler de tartışılmalı.

Yeni oluşum demek yeni bir bina yeni bir parti yeni bir genel başkan demek midir sadece? Yoksa ilkeler mi?

Yeni bir oluşumun mükemmmel fikirleri muhteşem vaatleri olabilir olmalıdır da. Peki bunları kim hayata geçirecek? Elbette kadrolar dediğinizi duyar gibiyim. Peki kim bu kadrolar? Kimler bu hareketi bir adım ileri götürebilir? Buyurun tartışın. Yok tartışamayalım dersek eskiden ne farkınız kalacak?

Efendim zamanı değil.

Bunun zamanı olur mu kardeşim? Ne zaman tartışalım istersiniz? Atıalan üsküdarı geçtiği zaman mı tartışalım?

Dikkate alınır veya alınmaz okunur veya okunmaz lakin biz ne istediğimizi nasıl istediğimizi ortaya koyalım.

Tartışalım buyurun.

Kim kiminle kol kola girecek tartışalım.

Kiminle yola çıkılacak tartışalım.

Hangi isim ne kazandırır tartışalım.

Büyük beklentilerle yola çıkılıyorsa -ki görüntü öyle- o zaman bırakın tartışılsın. Nasıl olsa yine siz bildiğimizi okuyacaksınız. Nasıl olsa siz karar vereceksiniz. Öyle ise sıkıntı yok bırakın tartışalım. Kimse tartışılamaz olmasın artık. Nedense oluşum içinde yer alan birini eleştirme hakkımız olmuyor. Bir eleştiri yaptığımız zaman ne kadar eski defterler varsa açılıyor. Geçmişin gizemli kahramanları oluyor muhteremler birden bire. "Sen reissin sen vazgeçilmezsin sensiz bu oluşum bile olmaz…"

Hani yeni bir zihniyet doğacaktı. Bu zihniyet değişimi değil sadece yöneticilerin değişimidir beyler. Yönetenlerin değiştiği zihniyetin değişmediği bir oluşum nasıl yenilikçi olacak?

Korkmayın eleştiriden.

Eleştirilmek kültür işidir. Eleştiriye hoş görü ile bakmak da bambaşka bir kültür.

Gelin tartışmadan korkmayın. Sizi eleştiren insanlar bilin ki sizin dostlarınızdır.

Yok biz eleştiriden hoşlanmıyoruz diyorsunuz etrafınıza yalakalardan kurulu bir çerçeve çizin.

Bu kadar basit mutlu olmak. Padişahım çok yaşa…

Siz mutlu oldunuz çevreniz de yalaka.

Bunun sonunda gelen başarı geçicidir unutmayın.

Tek çare tek reçete eleştiri kültürü ile birlikte yaşamayı öğrenmektir. Yoksa daha çok çekeriz.

Doğan Ay

Related Posts

Leave Comments