EŞŞEK DAMA ZARAR VERİYOR
Önce Nasreddin Hoca'yı dinleyelim. Sonra aklımıza bir şeyler gelirse yazarız. Gelmezse Hoca yeter de artar.
"Nasrettin Hoca bir vakit eşeğini hava alsın diye zar zor dama çıkarmış.
Bir müddet sonra yeter artık inme vakti diye çekmiş eşeği kan ter içinde kalmış hoca, ama nafile. Eşek bir türlü aşağı inmemiş.
Ne halin varsa gör diyerek eşeği damda bırakmış inmiş aşağı.
Oynama alanı bulan eşek zıplamış durmuş damda. Öyle zıplamış ki dam delinmiş aşağı düşmüş ölmüş. Akıbeti ibretle seyreden hoca;
Demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem bulunduğu yere zarar veriyor hem de kendine."
Eşek eşektir. Makamını mertebesini yükseltmekle eşek eşeklikten vazgeçmez. Bırakın vazgeçmeyi zamanla eşek "eşşek" olur çıkar karşımıza. Eşek mevkisi yükselince rahat durur mu? Durmaz elbette. Hem kendine zarar verir hem bulunduğu yere.
Bazı insanlar gibi sizin anlayacağınız.
Burada dur dersin başlar tepinmeye. Hele bazı insanları olduğundan hak ettiğinden daha yüksek makamlara getirirsen bir de üstüne o insanda keramet aramaya kalkarsan vah ki vah…
Lâyık olanı layık olduğu yerde layık olduğu kadar sevmek gerekir. Gereğinden fazla değer verirsen hocanın eşeği gibi hem damı deler bize zarar verir hem de kendine. Şimdilik kendine zarar verdiği belki görünmez ama bir müddet sonra mutlaka görülür bu zarar.
Bizim derdimiz bizim eşeğin kendine zarar vermesi değil. Kendine zarar verirse memnun oluruz lakin bizim evin damında tepişip bize zarar veriyorsa o eşeğe çüş demek zaruridir. Zamanında cüçüşş demezsen damı delecek…
Eşeği mektep müdürü yapıp sonra okullar pardon partiler ahıra döndü demenin mantığı yoktur.
Bilginize arz olunur.
Doğan Ay