Ali Babacan DEVA Partisi ile yeniden siyaset sahnesinde. Bize düşen (Davutoğlu'na dediğimiz gibi)hayırlı olsun demek. Görelim bakalım neler olacak?
Babacan partisini kurdu bakıyoruz ki ülkücü hareketin eski köşe taşlarından Ramiz Ongun Bey kurucular listesinde. Ramiz Ongun Bey'in tercihidir bu tercihe saygı duymak gerek.
Tercihinden dolayı Ramiz Ongun Beyi linç etmek yerine niçin böyle olduk diye düşünmek gerekir.
Bu bir siyasi tercihtir.
Elbette kişisel tercih kendileri öyle uygun görmüşler.
Peki bu işin sonu nereye gidiyor?
Davutoğlu parti kuruyor eskiden ülkücü olanlar sahnede. Babacan parti kuruyor görüntü yine aynı. Akşener parti kuruyor durumda değişiklik yok.
Her siyasi partide bir avuç ülkücü kökenli var ama hiç bir partide yeteri kadar söz sahibi değiller.
Başta dediğim gibi tercih meselesi. Kimseye kızmaya hakaret etmeye hainlik ile suçlamaya gerek yok.
12 Eylül bu şekilde başarıya ulaşabilirdi bunu başarıyorlar.
Bir el uzandı.
Ülkücüleri bölmeye parçalamaya karıştırmaya yönelik bir el.
Gidenler kim?
Niçin gidiyorlar?
Nasıl bir tezgaha düştük?
Ülkücü Hareket FABRİKA AYARLARINA acilen dönmezse daha çok hain(!) çıkarırız. Önceliğimiz kişisel hırslardan arınarak FABRİKA AYARLARIMA acilen dönmemiz olmalı.
Biz fabrika ayarlarımıza dönelim ondan sonra dileyen istediği yerde istediği şekilde siyasetini yapsın.
Biz fabrika ayarlarına dönmeden içi boş sloganlarla fikir üretmeden sadece sol düşmanlığı yaparak Türk milletine vereceğimiz bir şeyin olmadığı görülmeden havanda su döveriz ve her gidene sadece küfrederiz hakaret ederiz.
Acilen fabrika ayarlarımıza dönelim. Hareket içi demokrasiyi içselleştirilmiş bir kucaklaşma yapalım.
Gönülden samimi bir şekilde değerlerimize sahip çıkalım. Bakın o zaman kimse yeni adres aramaz.
Kişisel tercihler kişileri bağlar lakin bütün gidenler suçlu olamaz değil mi?
Tanrı yardımcımız olsun.
Doğan Ay