Bir hanimefendi, yillik kontrol için doktora gitmis. "Doktor..." demis.
"Ben son derece saglikli bir kadinim. Bir tek kusurum var. Gaz kaçırıyorum. Durmadan gaz kaçırıyorum. Evde, iste, otobüste, asansörde, süpermarkette. Durmadan kaçırıyorum. Ama fazla da sikayetim yok. Kendime hiç sorun yapmıyorum bunu. Çünkü benim kaçırdığım gazin ne kokusu var, ne de sesi çıkıyor."
Doktor, bir hap yazmis kadinin reçetesine. "Bu haplardan günde üç tane al, haftaya gel, gene beni gör." demis.
Kadin, ertesi hafta hışımla girmis doktorun muayenehanesine. "Doktor..." demis. "Hey doktor... Geçen.` hafta verdigin haplardan sonra, kaçırdığım gazlar leş gibi kokmaya başladı..."
Doktor, "Güzel..." demis.
"Çok güzel... Sinüslerinizi tedavi ettik demek. Simdi sira geldi, kulâklariniz üzerinde çalışmaya..."
Eğer kulaklarınız duymuyor burnunuz koku almıyorsa istediğiniz kadar gaz kaçırabilirsiniz. Çevremize verdiğiniz rahatsızlıktan nasıl olsa haberiniz yok. Aslında siz de haklısınız. Sizi rahatsız etmiyorsa o kötü koku kimi rahatsız ettiğinin ne önemi var değil mi?
İster siyasi parti olsun ister başka sivil toplum kuruluşları. Siz istediğiniz gibi gaz kaçırabilirsiniz. Korkmayın o kokuya da bir bahane uyduracak tapınak şövalyeleriniz bulunur. Sizin ortaya saldığınız kokuda bile keramet arayacak “ siz emredin genel başkanım” diyecek yığınla insan bulabilirsiniz. Bir sürü bahane mazeret hazırda bekliyoruz efendim. Siz ne yaparsanız doğrudur efendim. Vardır sizin bir bildiğiniz.
Yahu arkadaş senin koku alma ve işitme duyusunda sorun olabilir mi hiç düşündün mü? Gerek yok düşünmeye değil mi? Engelli numarası yapmak çok hoşunuza gidiyor.
Gerçeklerle yüzleşmek yerine onların üzerini örtecek mazeret üretmek üretimi unutan ülkemiz için muhteşem gelişme. Her türlü mazeret itina ile üretilir yeter ki genel başkanım yerinde otursun benim yerime düşünsün benim adıma karar versin. Oh ne âlâ değil mi? Beynini yıpratma ileride kullanırsın belki…
Sanki sürekli gaz kaçıran genel başkana inat hayal alıp satmaya devam etmek hoşumuza gidiyor. Nasıl olsa bu ülkede bütün siyasi partiler hayâl alıp hayâl satıyor. Biraz da biz hayâl kuralım çok mu?
Yahu “arkadaş sizi temsil etmiyorum” diyorlar daha ne istiyorsunuz. Hatta biraz daha ileri giderek “ temsil edilmeyeceksiniz ama oy vereceksiniz” deniliyor. Bu da yetmedi mi? Daha ne desinler size!
Unutmayın önümüzdeki en büyük engel bizdenmiş gibi görünenlerdir.
Biraz uyanın artık. Fazla değil biraz. Yine rüya görün ama uyandıktan sonra bunun rüya olduğunu da kabul edin.
Koku etrafı rahatsız ediyor. Eğer bu kokudan siz rahatsız değilseniz bir kendinizi duyularınızı bir kontrol ettirin.
Esenlikler efendim…
Doğan AY