HADI LEN DESEK
Kara'cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker
– "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.
Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek
-"İşte cesaret" demiş.
Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine – "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş.
Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yere çakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek
– "İşte cesaret " demiş.
Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve
-"Emret komutanım" demiş. Komutan
– Çabuk denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş.
Asker;
– "Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek
– "İşte asıl cesaret bu " demiş.
Işte cesaret …
Siyasî parti genel başkanına biat etmeden "hadi lan" dediğimiz gün belki içinde bulunduğumuz karanlık aydınlanır. Belki kör dövüşüne dönmüş demokrasimiz gerçek anlamda demokrasiye benzer.
"Hadi ordan ben asilim sen vekil" dediğimiz gün belki başarı elde ederiz sosyal ekonomik kültürel olarak.
Sıradan kolaycı basit çıkarcı kolpacı zihniyetlerin siyaset arenasından yok olmasının tek yolu "hadi oradan" diyebilmekten geçtiğini öğrenmemiz gerekiyor.
Evet parti merkezlerine kul köle olmayla bu işler düzelmez. Herşeyi bildiğini düşünen ilkesini unutan yöneticilerin tabandan duyması gereken tek ses: Hadi oradan…. olmalı.
Süslü cümlelerle atılan nutukların gazına gelmeyip gerçeklerle yüzleştiğimiz gün belki kurtuluş günümüz olur.
Kim bilir bir gün millet uyanır "yeter hadi lan" der.Kim bilir bir gün "alın kirli siyasetinizi " der.
Kim bilir saçma sapan konuşmalar yerini gerçekçi sağ duyulu projeler ortaya çıkar. Kim bilir yolsuzluk rüşvet adam kayırma yok olur ve yerini liyakat alır..
Kim bilir belki…
Muhabbetle efendim…
Doğan Ay