By Barış Atagün on Cuma, 19 Mart 2021
Category: Siyaset

HDP yi Kapatmak Sorunun Çözümü müdür?

Andımızın kaldırılmasıyla zor duruma düşen AKP ve küçük ortağı MHP yine gündemi değiştirmek için Milliyetçi duyguları okşayan bir adım atarak HDP ye kapatma davası açtırdı.

Açtırdı diyorum çünkü artık Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu söylerseniz %99 şaka mı yapıyorsun diye cevap alıyorsunuz.

Yıllardır HDP nin terör örgütünü desteklediğini gördüğünü görmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı nedense andımızın kaldırılmasından 3 gün sonra HDP nin terörü desteklediğini gördü ve kapatma davası açtı.

Şimdi iki soruyu cevaplandırmak lazım.

1-HDP kapatılabilir mi?
2-HDP kapatılırsa sorun çözülecek mi?

İlk sorunun cevabını daha önce bir makale yazarak açıklamıştım. HDP bugünkü kanun ve yasalarla kapatılamaz. Bunun iki nedeni var:

Birincisi kapatılması için yeterli şartları sağlamak çok zor.

İkincisi HDP yarın kendi iradesiyle ''Biz partimizi kapatıyoruz'' dese dava başlamadan düşer. AKP bu değişikliği 2010 yılında yaptı. Eskiden kapatma davası açılan partiler, partilerini fesh etse bile dava devam ediyordu. Şimdi bu şart kaldırıldı.

Durumun en komik tarafı HDP bugün kendini fesh edip yarın tekrar HDP yi kurabilir. Çünkü AKP kapatılan siyasi partilerin aynı isimle tekrar kurulamaması maddesini de kaldırdı ve kapatılan bir parti aynı isimle tekrar kurulursa geçmiş eylemlerinden sorumlu tutulamıyor.

Yani HDP istese 24 saat içinde HDP yi kapatıp açsa geçmişteki tüm suçlarını sıfırlayabilir.

Bunu yaparlar mı diye sorarsanız yapmayacaklar. Çünkü onlar da bunu istiyor. HDP bugünkü gücüne parti kapatmalarla ulaştı.

İşte tam bu noktada ikinci soruya geçebiliriz? HDP yi kapatınca sorun çözülecek mi?

Bu soruya cevap vermek için yakın geçmişe bakmamız yeterli.

1990 dan bu güne kadar PKK yı destekleyen 7 Parti kapatıldı. Bu partilerin isimleri şunlardır:

Halkın Emek Partisi (HEP), Demokrasi Partisi (DEP), ÖZDEP, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)

Bu tabloya bakarsak parti kapatmanın çözüm olmadığı görülüyor. Kapatılan her partinin yerine yenisini açtılar. Hatta bazen partilerinin kapatılacağından emin oldukları için 2 partiyi aynı anda açıp birini yedekte tuttular.

Anlayacağınız kendilerinden bu kadar eminler. Çünkü Türkiye'de mağduriyetin güçlendirdiğini anladılar.

Mesela 1991 seçimlerinde çok düşük bir oy oranları olduğu için SHP listelerinden aday olarak vekil seçildiler.

1995 seçimlerinde HADEP' in oy oranı % 4 tü.

2007 seçimlerine geldiğimizde DTP nin oy oranı %5,2 di

2011 seçimlerinde BDP nin oy oranı %6,6 dı

2018 seçimlerinde HDP nin oy oranı %11,7 di.

23 yılda oylarını 3 e katlayan bir siyasi hareketle karşı karşıyayız.

O zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki HDP yi kapatmak çözüm değil daha çok büyümelerine neden oluyor.

Bu durumu bakterilerin antibiyotik direncine benzetebiliriz.

Antibiyotikler normalde bakterileri yok etmek için üretilir. Eskiden doktorlar her grip olana antibiyotik yazarlardı. Hatta hastalar, doktorlardan antibiyotik yazmalarını isterlerdi.

Peki şimdi neden doktorların hepsi antibiyotiklere karşı oldu? Neden çok mecbur kalmadıkça kullanmayın ve doktorunuzdan talep etmeyin diyorlar?

Çünkü antibiyotiklerin tüm bakterileri öldürmediği, bazı bakterilerde tam tersi etki yaparak mutasyonla güçlendirdiği anlaşıldı.

Bakterilerin dirençli bakterilere dönüşmesi ne demek?

Kısacası kendi elimizle ölümcül canavarlar yaratmak demek. Normalde çok basit bir tedaviyle tedavi edilebilecek bakteriyel hastalıkların ölümcül bir hastalığa dönüşmesi ve o bakteriye karşı ilaç geliştirilememesi demek.

İşte bu yüzden bugün tüm Dünyada antibiyotik karşıtlığı var.

Parti kapatma davaları da PKK nın siyasi hareketinin antibiyotiğidir. Her kapatmada bir antibiyotik daha verip güçlendiriyorsunuz.

O halde çözüm nedir? Çözüm çok basit.

Bir siyasi parti 30 yıldır terörle arasına mesafe koyamıyorsa o zaman arasına mesafe koyamadığı terörü bitirirsin. Böylece ortada terörü savunan parti de kalmaz.

Bu yol zor ve çetindir. Kararlılık ister ama Türkiye'de siyasetçilerin genel özelliği korkak olmalarıdır.

Hepsi kolay ve kazanç sağlayacakları yolu seçerler. Bu yol da parti kapatarak siyasi rant sağlamakla olur.

Sözün özü herkesin bir hesabı var. Bir yandan HDP ye sövüyorlar, diğer yandan herkes HDP oylarını kazanma peşinde

Ne İsa'dan vazgeçiyorlar ne de Musa'dan… Sizleri HDP ye söverek mutlu ediyorlar, HDP li seçmene de Kürt kardeşlerimiz diyerek sarılıyorlar.

Kimse de çıkıp sormuyor: ''Kardeşim HDP teröristse bu partiye oy verenlerden nasıl oy bekliyorsun?''

Bu neye benziyor biliyor musunuz? Adamın anasının namusuna dil uzatıp sonra ''Sen çok iyi aile çocuğusun'' demek gibi bir şey.

İşte Türk siyasetinin durumu da budur.

BARIŞ ATAGÜN

Related Posts

Leave Comments