By Mehmet Soral on Cumartesi, 19 Ağustos 2017
Category: Siyaset

HE; SAHİ BİZ BURAYA NASIL GELMİŞTİK

Yani demem o ki; Sayın Devlet Bahçeli hiç bir zaman Türk milliyetçiliği hareketinin iktidar olmasını dert edinmemiş; döneminin cumhuriyet hükümetlerinin ihtiyaç duydukları siyasi destekler için gerekeni yapmıştır.

Sayın Devlet Bahçeli 2002 seçimlerinde MHP'nin baraj altında kalmasını başardıktan sonra "Başarısız olan istifa etmelidir" algısı yaratıp, alel acele (Bizlerin göz yaşlarımız eşliğinde) istifa ederek; Tansu Çiler ve Mesut Yılmaz'ın İstifa etmelerini sağlayarak, merkez sağ boşaltıldı. Ama ne gariptir ki; bu operasyon başarıldıktan sonra Sayın Bahçeli istifasını geri aldı. Çünkü dört aylık hapis hayatı ile kahraman ilan edilen ve bu kahramanlık üzerinden lider inşa edilmesi sürecine uygun olarak ''Merkez sağ''ın boşaltılması ve Recep Tayyip Erdoğan'ın bu boşluğa oturtulması gerekiyordu.
...
İşte o gün, bugündür Devlet Bahçeli,Türkiye'ye BOP projesi altında dayatılan "Erdoğan senaryo"nun devreye girip, bugünlere gelmesinin öncüsü ve tetikleyici olmuştur. Yani demem o ki; Sayın Devlet Bahçeli hiç bir zaman Türk milliyetçiliği hareketinin iktidar olmasını dert edinmemiş; döneminin cumhuriyet hükümetlerinin ihtiyaç duydukları siyasi destekler için gerekeni yapmıştır.
...
Sanki bizim anayasamızda gizli bir madde var; ve sanki bu gizli madde kozmik odada saklı, ihtiyaç hasıl olduğunda devreye sokuluyormuş gibi bir gizemi var. Bu madde "Görünürde diğer partiler gibi varlığını sürdüren ancak gerçek varlık nedenini millettin bilmediği ama derin devletin bildiği bir parti olup; bu parti devleti bizzat yöneten diğer partilere destek olup, adeta görünmeyen el gibi gerektiğinde hükümetlere çalışır gibi bir hali sözkonusu. İşte bu parti MHP dir.
...
Türk milliyetçileri fark edip, alternatifler düşünmeye başladığı andan itibaren "Devlet veya derin devlet" her türlü engeli devreye sokarak ''Oluşan şuru'' ürkütmek, dağıtmak istiyor.
...
Sayın Devlet Bahçeli Türk milliyetçiliği ideolojisi doğrultusunda tarihin hafızasında yer edecek hiç bir icraatı, eylemi olmamıştır. Türk milliyetçisi kanaat önderlerinin hiçbirisi ile barışık değildir. Bu isimleri ilk önce partiye almıştır, sonra da itibarsızlaştırma yoluna gitmiştir.
...
Allah aşkına bir siyasi partinin genel başkanının değişip, değişmeyeceğine; kongresinin yapılıp, yapılmayacağına "Devlet" karar verebiliyorsa o partinin kendine ait bağımsız siyaseti ve duruşu olur mu hiç.
...
İşte, özellikle de AKP ve yukarıda izahına çalıştığım görevli MHP desteği ile iki partili yeni sisteme geçilmesi süreci; yıllardan beridir karşılığını aradığımız sorumuzun cevabını bulmamızı sağladı. Kısaca gözümüz açıldı. Bağımsız, hür düşünen; iradesini ipotekten kurtarmış Türk milliyetçileri; yeni bir oluşum etrafında irade beyanı ile siyasette var olma mücadelesi başlatmıştır. İnşallah, Allah'ın izniyle 1918 tükenmişliğinden 1919 umuduna doğru yelken açan bu inisiytaif başarılı olacaktır. Bu hareket, oluşum Türk milleti için belki de son bir şanstır.

Mehmet Soral
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Related Posts

Leave Comments