BU SENE İT OLMA ZAMANIYMIŞ..
"Yozgat köylerin birinde davara kıran girmiş. Vebali anlatanın boynuna, kıran mı girmiş yoksa. Biçer zamanı koyunlar hep birlikte tokmalamış mı?
(Iç Anadolu'da bir tabir. O kadar çok yemek ki, yerinden hareket edememek, patlama seviyesine gelmek)
Öyle, ya ada böyle o kadar koyun ölümü olmuş ki, çobanlar bıçağı zor yetiştiriyorlar. Hatta bazıları mundar oluyor.
- Bu arada, eti kim nitsin, yiye yiye bıkmış köylüler, uyluklar, ala kemikli itlere atılıyor.
Eee, zamana kadar eti bayramdan bayrama gören köylülerden birisi, böyle ala etli uylukları itlerin önünde görünce hayıflanmış.
-Şunların keyfine bak, bu sene de it olmanın zamanıymış…"
Tam it mevsimi…
Sahibinin yerine havlıyor kemik yalıyor. Kemik yalarken de boş durmuyor salayasını akıta akıta sağa sola ürüyor.
Kişilerin tercihlerinin derdi sizi niye bu kadar gerdi? Kimse önünüzdeki kemiğe dokunmaz merak etmeyin…
Bu telâşınız ne?
Sokak köpeği gibisiniz maşallah her geçene havlayan. Ne oldu kapı önündeki kulübenizden havlama sesleri yükseldi iyice.
Tamam istemediniz istifa ettirdiniz. Istıfa ettirince emrinize girer diye mi hayal ettiniz? Istediğiniz olmadı zorunuza giden bu mu?
Tasmalı itler saldırmaya başladı beslendikleri kulübelerinden. Koyunlar için belki bekçi köpeği olabilirsiniz ama unutmayın asla BOZKURT olamazsınız…
Siz oturun önümüze konulan kemiklerle idare edin yeter. Yalakalık yaparak kazanacağınız parça ağzınızda ona karışan yok ki havlamaya başladınız.
Neyse siz devam edin saldırmaya…
Tezek bir b.ktur kalorisi yoktur sizin orda çoktur galiba…
Doğan Ay