Son 1 aydır ülkemizin sabah akşam Kanal İstanbul'u konuşuyoruz. Kanal İstanbul ile yatıp Kanal İstanbul ile kalkıyoruz. Sanki ülkenin hiçbir sorunu yok, her şey güllük gülistanlık, işsizlik sorunu yok, ekonomimiz harika, terör sorunumuz yok. Her şeyimiz harika. Tek eksiğimiz Kanal İstanbul…
Öncelikle şu soruyu soralım. Türkiye'nin ve İstanbul'un Kanal İstanbul'a ihtiyacı var mı? Boğazdan petrol gemileri geçiyormuşta kaza oluyormuş falan bu lafları geçin. Sanki her gün kaza oluyormuş gibi konuşmayın. Petrol gemileri geçiyorsa bunun birçok çözümü bulunur. İstanbul'u bölmek gerekmez. Bu ağacın bir dalında hastalık var diye ağacı kesmeye benzer
Ben gerçekçi bir neden istiyorum. Kanal İstanbul'a gerçekten ihtiyacımız var mı? Bu kanal İstanbul'un hangi sorununu çözecek? 16 Milyon İstanbul halkına ne faydası olacak? Cevap: hiçbir faydası yok.
Bu kanalın kimlere faydası olacak biliyor musunuz? Kanal çevresinde arazi satın alanlara faydası olacak. Çünkü kanalın çevresinde olduğu için araziler kıymetlenecek. Lüks villalar inşa edilecek, yeni rant kapıları açılacak. Tabii bu arazileri alanlar sokaktaki vatandaş Ahmet Mehmet olmayacak. Katarlılar olacak, iktidara yakın yandaşlar olacak. Yani azınlık bir grup zengin olsun diye 8500 yıllık bir şehir yok edilecek.
Tabii bunu size böyle söyleyemedikleri için boğazdan geçen gemileri bahane ediyorlar. Boğazdan çok gemi geçiyormuşta kaza olurmuşta, yok efendim boğazdan bedava geçiyorlarmış, kanaldan para verip geçerlerse para kazanırmışız.
Hepsi boş laf. Açık açık ''İstanbul'da yiyecek rant bırakmadık. En son aklımıza şehri bölüp rant yaratmak geldi'' diyecek değiller ya. Her şey gibi buna da bir kılıf buldular.
Söylenen bahanelerin hiçbiri gerçekçi değil. Mesela boğazdan geçen gemilerin her sene arttığı iddiası. Külliyen yalan. Sayılar yalan söylemez. 2006 yılında Boğazdan geçen gemi sayısı 54 bin 480 iken 2018 yılında geçen gemi sayısı 41 bin 103. Yani 13 binlik bir azalış var.
Mantıklı düşünürseniz de bu iddianın yalan olduğunu anlarsınız. Teknoloji her gün gelişirken, yeni ulaşım yolları bulunurken gemi trafiği neden artsın? Bu kadar petrol boru hatları hobi olsun diye mi yapılıyor?
20 yıl içinde Mars'ta koloni kurma hayalleri kuruluyorken günümüzden 50 yıl sonra petrol taşımacılığının hala gemilerle tıngır mıngır yapılacağını iddia etmek ya cahilliktir ya da art niyettir.
Bu yüzden Boğazdan geçen gemi sayısı artıyor bu yüzden kanal şart iddiasını geçin. İnsanların zekasıyla dalga geçmeyin
Gelelim Kanaldan geçen gemilerden para kazanma iddiasına… Bir hesaplama yapmışlar. Yıllık 8 Milyar Dolar kazanacakmışız. Bu hesabı neye göre yaptılar bilmiyoruz. Büyük ihtimal kanaldan vızır vızır gemiler geçeceğini düşünerek yaptılar.
Kağıt üzerinde her şey güzeldir ama pratikte öyle olmaz. Çünkü hayatın gerçekleri, dinamikleri farklıdır.
Şimdi basit düşünün… Sizin bir geminiz olsa bedava olan boğazdan mı geçersiniz yoksa 130 bin Euro ödeyerek Kanal İstanbul'dan mı? Eğer akıl sağlığınız yerindeyse bedava olan Boğazdan geçersiniz
İşte sizin düşündüğünüz bu basit mantığı boğazdan geçen her gemi düşünecektir. O halde nasıl oluyor da yıllık 8 Milyar Dolar kazanç elde edeceğinizi hesaplıyorsunuz?
Hükümetin hesaplama konusunda ne kadar başarısız olduğu geçiş garantili yaptırdığı yollardan köprülerden belli. Hiçbirinde tahmin ettikleri sayıyı tutturamadılar.Verilen garantiler, gerçek sayıların yarısını geçtim çeyreği bile değil.
Yani yıllık 8 Milyar Dolar diyorlarsa siz onu 2 Milyar Dolar olarak hesaplayın. 2 Milyar Dolar için İstanbul'u mahvetmeye değer mi?
Bu kanalın Süveyş ya da Panama kanalıyla benzerliği yok. Panama ve Süveyş kanalları gemilerin yollarını 1 ay kısaltıyor. Kanal İstanbul ise şaka gibi tam tersi yolu uzatıyor. Boğazın uzunluğu 26 km, Kanalın uzunluğu 45 km
Kısacası hükümetin iddiasına göre gemiler bedava ve daha kısa yol varken paralı ve daha uzun yolu tercih edeceklermiş.Şunu çocuğa söyleseniz güler ama çocukların bile güleceği şeyleri sırf yandaş olduğu için savunan koca koca adamlar var. Yazık!
Kanal İstanbul ile ilgili hiçbir gerçekçi neden yokken tek bir adam, 16 milyon insanın geleceğiyle ilgili karar veriyor ve bu adamın hiçbir uzmanlığı yok.
8 yıldır çılgın projemi yapacağım da yapacağım diye tutturdu. Yani hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan, bilimle bağdaşmayan, inat uğruna yapılmak istenen bir proje…
Ancak kimse şunu unutmasın. Bu ülkede ben istediğim her şeyi yaparım devri 31 Mart'ta bitmiştir. İstanbul halkı 2 kez iktidara ''Bu şehri artık sen yönetemezsin'' mesajı vermiştir. Mantıklı olan Milletin mesajını almaktır. Çünkü tarihte milletle inatlaşanlar her zaman kaybetmiştir
BARIŞ ATAGÜN