KAZLARA HİTABEN!
"Adamın biri, bütün ömrünce iyilik etmiş, bütün zamanlarını dua ile geçirmiş, tek ümidi de öbür dünyada melek olmakmış...
O da ölmüş. Onu da Sen Piyer karşılamış. Defterini incelemiş ve aralarında şu konuşma geçmiş :
"Oğlum, sen bir bardak bira da mı içmedin?"
" Bir damla içki almadım muhterem peder."
"Peki evladım, hiç ucuz bahsede mi tutuşmadın?"
"Hayır muhterem peder."
"Peki hani kadın falan?"
"Ömrümce yanlarına yaklaşmadım muhterem peder."
Bu konuşmadan sonra Sen Piyer, adama kanat takmaları emrini vermiş... Adam da ümitle sormuş:
"Melek mi oluyorum, muhterem peder?"
Sen Piyer:
"Hayır, kaz oluyorsun."
Evet bizim kazlara gelsin bu güzel kıssa.
Melek olma hayali ile yaşayan kazlar. Tüyleri yolunurken hâlâ "Türkiye mi bölunseydi?" diyen kazlar.
Savaşın ekonomik olduğundan bihaber kazlar.
Düşüncelerini sloganlara hapsetmiş kazlar.
Ülkenin BEKASI derken BELASINI alkışlayan kazlar.
Sosyal hayattan habersiz kazlar.
Bir çayın hesabını yapan kazlar.
Sahi siz ne yaşıyorsunuz?
Ömrünce geçmediği ve geçmeyeceği köprüye hava atan kazlar.
Dolarla mı maaş alıyorum ki diyen kazlar.
Sahi siz nerede yaşıyorsunuz?
Üretmeyen toplumlar yok olur a benim kaz kardeşim.
Teknoloji üreteceksin sanayi üretimi yapacaksın hiç bir şey elinden gelmiyorsa fikir üreteceksin kaz beyinli.
Hakikaten en zoru fikir üretmek biliyorum ama başka kurtuluş yolu da yok bizim için.
Bak kaz kafalı iyi oku tehlikeyi gör.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu:
"Anayasa'nın ilk dört maddesine 'zinhar değiştirilemez' demek gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır."
S.Oğan, hüdapar'ın açıklamalarını "olumlu buluyorum" demişti.
Turan Yazgan hoca ne güzel ifade etmiş kaz kafalılar anlamasa da!
"Milliyetçilik şartlanmayla değil, düşünmeyle yaşar ve başarılı olur."
Doğan Ay