"Macaristan'da küçük bir köy okulunda öğretmen on yaşındaki küçük öğrencisine tam bir cümle kurmasını söyler.Çocuk biraz düşünür, sonra da:
_Efendim, der.Bizim kedi yedi yavru doğurdu, yedisi de komünist.
_Öğretmen:Aferin der. Göreyim seni, haftaya müfettişler geldiği zaman da bu güzel cevabını tekrarlamayı unutma.
Öğretmen ; ertesi hafta
okula gelen müfettişlerin huzurunda zeki öğrencisine aynı soruyu sorar. Çocuk kendinden emin olarak ayağa kalkar ve cevap verir:
_Bizim kedi yedi yavru doğurdu. Yedisi de şimdi demokrat oldu.
_Öğretmen şaşırır, yüzü kızarır. Oğlum geçen hafta komünist olduklarını söylememiş miydin?
_Öyle ama öğretmenim, der, öğrenci. Şimdi kedilerin gözleri açıldı da."
Artık şu bizim Türkçü hareketin de gözü açılsa nasıl olur?
Türklük yok ediliyor sesimiz çıkmıyor. Türklük aşağılayıcı bir şekilde hedef tahtasına konuluyor tepkisiz bir durumda sadece seyrediyoruz.
Siyasetin kör bıçakları arasında Türklük kurban ediliyor oturup ağlıyoruz sadece.
Ne başımız kaldı ne yolumuz.
Bir günah işledik ki Tanrı bizden yüz çevirdi. O günahın bedeli bir hayli ağır oluyor ve daha da ağır olacak.
Siyaset piyasına düşmüş her gelenin peşinden acaba bu defa olacak mı diye ömrümüz tükendi. Türkiye'de Türk olmak neredeyse suç. Türk'ten başka ne olursan ol gel deniliyor biz üç beş siyasetçinin insafına kalmış bekliyoruz. O siyasetçilerin de Türkçülük diye bir kavgası sevdası ve dahi kaygısı da yok. Biz illa sen Türkçüsün diye dayatma çabasındayız. Yahu değil işte niye zorla Türkçü ol diyorsun?
Siyasetin kör kuyusunda Yusuf olma derdindeyiz.
Toplumun büyük bölümü kendini cemaat ve tarikat kıskacında bulununca Türkçülük konusu geri geri gidiyor ve TÜRKÇÜLER eli kolu bağlı oturuyoruz. Belki çaresizlik girdabında olduğumuz içindir söylenip duruyoruz kendi kendimize.
Siyasal İslamcıların kucağında oturup Türkçülük mü yapılır düş bezirganları?
Oysa ;
Türkçülük bir dik duruştur.
Türkçülük bir hayat felsefesidir. Türkçülük töredir.
Türkçülük kavga vermektir. Oturduğun yerden Türkçülük mü olur be ey gafil.
Kör siyasetle Türkçülük mü yapılır be ey miskin?
Bir yol olmalı…
Bir çıkış…
Bir uyanis. .
Açılsın gözleriniz artik.
"Üste mavi gök çökmedi altta yağız yer delinmedi" daha…
Muhabetle efendim.
Doğan AY