5000 yıllık Türk Ordusu savaşta, operayonun ortasında, düşmanının karşısında ölmüyor da, yemekten zehirleniyor...
Adalet yoksa ya da adalet adaletden yana değilse,
Her adaletsizlik ve her kumpas kendi yarattıkları düşmanların değil de, düşman belledikleri Türk Ordusu'nun başına geliyorsa,
5000 yıllık Türk Ordusu savaşta, operayonun ortasında, düşmanının karşısında ölmüyor da, yemekten zehirleniyor (kendi yemeğini kendi yapacakken yandaş firmalardan alıyorsa), doktor hatasından (Gata sağlık bakanlığına devredildikten asker askeri muayene, ameliyat etmediği için) ölüyorsa,
Kendini dahi koruyamayacak zekâya sahip değilken Ordu'yu koruyacak, kollayacak bir kumandan Genel Kurmay Başkanı oluyorsa,
Kadınlar hisseder,
Türk 'ün Ordusuna aşıklar hisseder,
Şehit anaları daha çok hisseder,
Ve o kadınlar der ki;
"Kahpe içerideyken kapı kilit tutmaz şehitlerim"
Bunlar olurken saçını tarayanların başı,
Bunlar olurken göz yumanların başı,
Hepsi olurken susanların başı sağ olur mu?
Başınız sağ olmasın!
Sen de hakkını helâl etme ey şehit oğlu şehit...
İste, hepimizden o makberi!
Not;
Helikopter havalandıktan hemen sonra düşen helikopter kazasında şehit düşen Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın Üsteğmenken 1992'de yazdığı şiir de bize ders olsun. Nerden nereye?
Doksan kişiydik biz o gün.
Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın Paşa
Aç, susuz, uykusuz.
Nasır tutmuş ayaklarla,
Yürüyorduk kaygusuz.
Sis, çamur, kanla, terle,
Üzerindeydik bulutların.
Ayrım Hanke Yaylası'nda,
Yeşerirken umutlarım.
Soğuk namlular elimizde,
Yürüyorken dağlara.
Şehitlerden selam geldi,
Savaşan tüm sağlara.
Uzaklarım yakınlaştı,
inancımla, davamla.
Uyan Hanke geliyorum,
Heybetimle, havamla